Sıkıntılımısınız?Geçmişiniz eksilerle dolu olabilir,geleceğinizin artılarla dolu olacağını düşünün.
Hayatttaki seçimlerimiz bize aittir.Ama her şey kontrolümüzde değildir.Bir şey hariç;düşüncelerimiz.İnsanlar bize fiziksel olarak zarar verebilirler,paramızı yada eşyamızı çalabilirler,ama bizim iznimiz olmadan asla düşüncelerimizi değiştiremezler.
Ne düşüneceğimize sadece biz karar veririz ve düşüncelerimizin kalitesini yükseltmek için yapacağımız her şey doğaş olarak hayatımızın kalitesini de yükseltir.
İnanmak,bir şeyin nasıloduğu konusunda emin olmaktır ve tamamıyla kendi bakış açımıza göre oluşur.bazen düşüncelerimizi sorgulamadan ya da yarğılamadan bir kaç kez düşündükten sonra onları gerçekmiş kabul ederiz.
Bütün geleceğimiz zihnimizde oluşturduğumuz alışkanlıklara,yani inançlara bağlıdır.Neye yürekten inanırsak,hayatımıza çekmeye başlarız.
hayatımız düşüncelrimizi takip eder.zihnimizde neyi düşünürsek aniden o yönde ilerlemeye başlarız.düşüncelerimizin doğaüstü bir gücü vardır.Evinizde büyük bir fare olduğunu fark etseniz,”Şu gazeteyi bitireyim.”yada “Bu gün çok yorgunum.onunla yarın ilğilenirim.” demezdiniz değilmi?hemen yerinizden fırlardınız.kendiniz durumu çözemiyorsanız birinden yardım alırdınız.Yani bir şey yokmuş gibi davranıp gazeteyi okumaya devam etmezdiniz.
İşte burada olumsuz düşüncelere karşı bir an önce harekete geçmeye başlamazsak,bir süre sonra,”benim geleceğim yok,hiç bir şansım yok”demeye başlarız.
Şu anda aklınızdan ne geçiyor?kendiniz ve geleceğinizle ilğili olumsuz şeylermi? neden şans bana gülmüyor diye mi düşünüyorsunuz?
İşte olumsuz düşünceleri,olumlu düşüncelerle yer değiştirin.Tam tersini düşünmeye başlayın.geçmişiniz ekslerle dolu ise ,geleceğiniz artılarla dolu olacağını düşünün.
kaybediyorsanız ,”zafer benimdir” deyin.sabah uyandığınızda ,o bütün olumsuz düşünceleri silip atın.içiniz siznle değil siz içinizle konuşun.
Dururm ne kadar kötü olursa olsun, ne hissederseniz hissedin,her zaman olumluyu düşünün ve konuşun.
Bazılarımız diyorlarki bunu yapmak o kadar kolay mı? benim durumumda nasıl olumluyu düşünebilirim.Haklısınız belki ama denemeden ne kadar zor veya kolay olduğunu bilemezsiniz ki.Hem ne kaybedersiniz.
problemlerinizin üstesinden gelmenin ve başarmak isteklerinizin imkansız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Unutmayın,hayatınız düşüncelerinizi takip ediyor.
Haaytınızd a 5 yıl kötü geçtiyse ,en azından bunu konuşarak dolaşmayın.Konuşmalarınızı olumlu yönde yapmaya başlayın.Sorunları ve engelleri değil,çözümleri ve fırsatları konuşun.her evden çıkışta fırsatları arayın ve sadece inanın.Birisyle tanışmanız bir anda herşeyi tersine çevirebilir.
Duygularımız ,düşüncelerimize göre şekilleniyor.Sabah kalktığınızda sizi kıran insanları yada yaptığınız hataları düşünerek mutlu olamazsınız.Zihniniz allak bullak ise hayatınızda alalk bullak olacaktır.
Dünyanın en büyük en güçlü bilgisayarına sahip olabilirisiniz .Ama içine bir virüs girerse, bilgsayarınız yavaşlayacak,işlemlerde hata vermeye başlayacaktır.Bigisayar kötü olduğu için değil içine virüs girdiği için.
olumsuz düşünceler de virüs gibidir.Virüslerin yalanlarına inanarak,”Ben okada yavaşım ki,çekici değilim.zeki değilim.hayatımı değiştiremem,başarılı olamam” der ve devam ederiz.gerekenlere sahip olamdığımızı,geçmişi geride bırakamıyacağımızı düşünürsek,düşüncelerimiz haklı çıkar.
İşte burada da “özgüven” devreye giriyor.Özgüven sizin kendinizi değerlendirmenizdir.Bakalrının sizn hakkınızda ne düşündüğü yada hissettiği değil,sizin kendi hakkınızdaki duygu ve düşünceleriniz önemlidir.Özgüven;başarısızlığın sebebi ve başarının anahtarıdır.
Şimdi kendinizle ilğili hiç bir olumsuz düşünceye ship olmamanın nasıl bir şey olabileceğini hayal edelim;
- Kendinizle ve hayatla barışık olmak nasıl olurdu?
- Yeniden doğmuş gibi olurduk herhalde
- Hayatımız boyunca üzerimizde taşıdığımız yükleri atmış olurduk herhalde
- Kendimize güvenirdik,kendimizi iyi hissederdik.
- Hayattan keyif alırdık
- Kendimizi iyi şeylere layık görürdük
- İşimizde daha yükseğetırmanırdık
- Daha iyi bir eş,daha iyi anne,daha iyi baba,dha iyi çalışma arkadaşı olurduk
- Neşe ve mutlulukla doluptaşardık
- Kendimizin en iyi arkadaşı olurduk
- Yalnız kalmaktan korkmaz,sürekli birileriyle birlikte olmaihityacımız olmazdı
- Çünkü sevdiğimiz bir insanla baş başa olurduk
- İnsanlara daha sevecen davranır,sevgi ve sayğıyla yakalşırdık,onları tehdit olarak görmezdik
- kendimize değer veridğimiz için başkalrının da değre vermelerini bekler ve vermelerini doğal karşılardık.
Annnenizden kalan bir vazoyu gözünüz gibi bakardınız ve korurdunuz.Çünkü o sizin için değerli olurdu.Kimsenin ona zara vermesini istemez ve izin de vermerdiniz.Oysa kendinize ne kadar kötü muamele yapılmasına izin verdiğimizin farkında değilsiniz.kendinize değer verdiğiniz de,kendinizi olumsuz yönde etkileyecek şeyler yapmazdınız.Başkalrının yapmasına da izin vermezdiniz değilmi.
Geleceğin kendi avuçlarının arasında.Sen kendi kendine yetersin.Başarmk için her şeye sahipsin.beklemek zorunda değilsin.Kimseden de izin almak zorunda değilsin.Yarın değil,ğelecek ay değil,hemen şimdi hayatını ilham veren bri hikayeye dönüştürebilirsin.Daha iyi olma ,daha iyi yaşama ve daha huzurlu ve mutlu yaşamak isitiyorsan hemen ayağa kalk başaracağım deyip beklemeden başla.
Kaynak:Cengiz Erşahin(kendini ateşle)