Bedenine Kulak Ver (Şikayetlerimizin çoğu kendimize önem vermediğimizden)
Bedenimizle ilğili şikayetlerimizin hemen hemen hepsi bizim ilğisizliğimizden,bedenimize gerektiği gibi önem vermediğimizden kaynaklanmaktadır.Bizler aslında hem bedenen hemde hemde ruhen kaybettiğimiz şeylerin önemini ancak kaybettiğimiz yad akaybetmeye başladığımızda anlarız.Olumsuz düşünceler ve kötü duygular bizi kötü olaylara ve sıkıntılı bir yaşama sürükler bunun nedenini ya başkalarına yükler yada kadere yükleriz.Oysa biz asla yaptıklarımızı kendimize itiraf etmeyiz,edemeyiz.İnsan ne yaşarsa kendi eliyle kendi yaptıklarıyla hayatını iyi yada kötü yapar.Mesela şişmanlıktan şikayet ederiz vücudumuzu beğenmeyiz,ama yediklerimize dikkat etmeyiz,spor yapmayız.İşsizlikten,iş bulamamaktan şikayet ederiz ama bulduğmuz işi beğenmez illa bize göre bir iş olsun isteriz.Bunun gibi bir çok şey.Mesela ağrılarımızdan şikayet ederiz ama nedenini bilidiğimiz halde gerekli olan dikkati göstermeyiz.
İşte bu konuda Sayın Arzu Bıyıklıoğlu’nun “bedenine kulak ver” adlı yazısı size ve bedeninize vereceğiniz önem ve dikkatle daha güzel bir hayat yaşayacağınızı hatırlatıyor.
“Bedeninizle ne kadar ilgilisiniz? Eğer sadece bir yeriniz ağrıdığında bedeninizi fark ediyorsanız ya da beğenmediğiniz bir yerinizi eleştirirken onunla ilişki kuruyorsanız bedeninizden kopuksunuz demektir.
Oysa bedeniniz sizden hiç kopmaz, gün boyunca durmadan çalışır, siz uyurken bile. Mükemmel bilgeliğiyle sizi ayakta tutmak için her şeyi yapar. Ayrıca zihninizden geçen her düşünceye göre şekillenir. Olumsuz bir düşünce, olumsuz bir duygu yaratır ve bedeninizdeki tüm hücreler bu mesajı alarak ona uyum sağlar. Bundan daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Bugün bedeni sevmek ve onunla farkında olarak iletişim kurmaktan bahsetmek istiyorum.
Bir insan kendi bedenini sevmiyor, beğenmiyor ise bedeniyle savaş halindedir. Bedenini dışlamış demektir. Bu dışlanma başkaları tarafından da onaylanacaktır. Sonrada kendi kendinize zaten beni kimse beğenmiyor diyerek kendi kendinizi tekrar haklı çıkaracaksınızdır. Sevilmeyen bir beden size daha iyi bir şey sunamaz. Sevmediğiniz bir bedene de iyi bakamazsınız. Beğenmediğiniz bir burnunuz varsa, o burunun sizin nefes almanızı sağladığını, koku almanızı sağladığını veya sizi bazı mikrop, toz, alerjenlerden koruduğunu farkedemezsiniz. Böylelikle burnunuza haksızlık edersiniz. Kalın bacaklarınız varsa bacaklarınızı beğenmiyorsanız onların sizi ayakta tuttuğunu, koşmanızı, dans etmenizi sağladığını farkedemezsiniz ve bacaklarınıza haksızlık edersiniz.
Sadece başınız ağrıdığında başınız olduğunu hatırlarsanız ya da sadece mideniz ekşidiğinde mideniz olduğunu farkederseniz bedeninizle ancak hastalık anlarında iletişimdesiniz demektir. Oysa bedeninizi sağlıklıyken ve sizin yaşamsal faaliyetlerinizi gerçekleştirmek için mükemmel bir şekilde çalışıyorken farkederseniz bedeninizle doğru bir iletişim kurmuş olursunuz.
Bedeninizi severseniz ona zararlı maddeleri tıkıştırmazsınız, bedeninize daha fazla oksijen gitsin, kendini daha iyi temizlesin diye spor yaptırırsınız. Bedeninize kulak verirseniz onun ne yemek istediğini, ne zaman acıktığını ve ne kadar yemek istediğini bilebilirsiniz. Bedeninizin farkında olursanız hastalık öncesi verdiği sinyalleri anlayabilir ona göre önlemler alabilirsiniz. Bedeninizin mükemmel bir bilince sahip olduğunu tek bir hücreden bütün organlarınızı yaptığını hatırlarsanız çok daha kolay iyileşebilirsiniz. Bedeninizi severseniz başkalarının da onu sevmesine izin verirsiniz.
Bedeninizle iyi bir iletişim içinde olmamanız sizi her geçen gün hem kendinizden uzaklaştırır hem de sağlığınızı kaybetmenize sebep olur. Bedeninizin iyileşmesini, güzelleşmesini, zayıflamasını istiyorsanız şimdi onu sevmeye başlayın, konuşun onunla. Artık ona daha iyi davranacağınıza, onun farkında olacağınıza söz verin. Ve bugüne kadar sizi hayatta tutmak için çalıştığı için de teşekkür edin.
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin…
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP uzmanı ve Yaşam Koçu”
Sayın Arzu Bıyıklıoğlu teşekkür ediyoruz,bize bedenimizi farkettirdiğiniz için.