Uzun ömrün sırrı iyimserlik
İyimserlik:” Gerçek iyimser, problemlerin farkındadır ama çözümleri de bilir, zorlukları görür ama üstesinden gelineceğine de inanır, olumsuzlukları yakalar ama olumlulukları da vurgular, en kötüye açıktır ama en iyiyi de bekler, şikayet etmek için nedeni vardır ama gülümsemeyi seçer.”
W. Arthur WARD
Yaşlıların çoğunun hayata olumlu baktığı araştırmalarla ortaya çıkmıtır.karamsarlığın ise bir çok hastalığa davetiye çıkardığı belirtilmiştir.Bilim adamları ” iyimserlik uzun ömür geninin parçası olabilir” diyorlar.
Aging dergisinde yayınlanan çalışmada “iyimserliğin uzun ömrün anahtarı olduğu kanıtlanmıştır.“Çoğu kişininn neşeli ve rahat hayatlarının,olumlu kişilik özellikleirnden” kaynaklandığı sapatandığı bildirilmektedir.
New York’taki Albert Einstain Tıp okulunda görevli Dr.Nir Barzilai “kişilikleri değerlendirdiğimiz zaman, hayata karşı olumlu bir tutumu yansıtan nitelikler bulduk ” dedi.“Özellikle yaşlılar için dışa dönük kişilik yapısı ve sosyalleşmek ilaç gibi etkilidir” denilmiştir.
İyi haber ise değişmek için zamanımızın olması. Araştırma Başkanı Dr.Barzilai,”insanların 70 ile 100 yaşları arasında tutumlarını değiştirebildiklerini” söylüyor. “Yaşamları boyunca her zaman iyimser olsalardı tam olarak ne olurdu bilmiyorum” yorumunu ekledi.
Akdeniz Üniversitesi Geriontoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr.ismail Tufan’da,Türkiye’de 100 yaşın üzerinde 33 bin kişi olduğunu belirterek, “100 yaşına sağlıklı şekilde gelmeyi başaranların hepsi gülüyor.Mutlu olmayı biliyor,Neşeli,keyifli ve coşkulu olamay önem veriyorlar.Umutlu olmak,olup bitenlere ve geleceğe olumlu bakmak onların kişiliği olmuş” diyerek görüşlerini belirtmiştir.
Diğer bir görüş de Prof.Dr.Bingür Sönmez;“Barış içinde yaşayan,sosyal ilişkileri çok iyi olan,iyi bir evlilik yapan,ailesi ile iyi ilişkiler kuran,güzel yemek yiyen,iyi tatil yapan,iyi uyuyan ve spor yapan insanlarda seratonin ve endorfin değerleri yüksek olacaktır.Mutluluk insanın bir anlamda kendi elindedir.Olumlu düşünmek ve hayata karşı pozitif olmak,adrenalin seviyesini düşürür, endorfin ve seratonin değerlerini yükseltir.Bu da tansiyon ve nabzı düşürerek kalbi korur.Olumlu düşünen ve hayata pozitif bakan insanları daha uzun ve kailteli yaşar” diye belirtiyor.
Doç Dr.Serdar Dağ(Nörolog) bu konudaki düşüncelerini şöyle belirtiyor.”İyimser olmak,depresyona girmemek insanın hemyaşam kalitesini hem de ömrünü uzatır.Yaşlanma,hücrelere serbest radikallerin birikmesiyle başlar.Stres,karamsarlık ve aşırı sinir,hücreleri yıpratan etkenlerin başında gelir.Yaşlanmayı erkene alır.Vücudun savunma mekanizmasını olumsuz etkiler.Vücud savunmasız olduğu için kanser,kalp,şeker, tansiyon gibi sistemik hasatalıkların açığa çıkması daha kolay olur.Vücudumuzda doğal bir denge sistemi vardır.Bu denge sistemine karamsar olmak,stres ve sinir olumsuz etkiler.Bununla bereber her insanın karakteri vardır.Bu da genetiğinde gizlidir. İyimser olmak Allah’ın bir lutfudur.Bazı insan depresif,bazı insan takıntılı,bazı insan da iyimser olur.İyimser olmak için se gerekirse bir destek almak gerekebilir.”
Kaynak:Sabah gazetesi