Bir bardak su verir misin?
Henüz küçük olan Bayezid-i Bestami hazretleri ile annesi soğuk bir kış gecesi yatsı namazlarını kılıp yatmışlardı.
Gece yarısına doğru Bestami’nin annesi uyandı. Çok susamıştı. Oğluna seslenerek:
” Oğlum, bir bardak su verir misin?” dedi.
Hemen yatağından fırlayan, küçük Bistami su testisini arayıp buldu. Fakat testinin içinde su yoktu.
Annesine:
” Anneciğim, testide su yok ben hemen doldurup geleyim” dedi.
Bistami koşarak dışarı çıktı. Her yer buz kaplıydı. Zorlukla testiyi doldurup geri dönene kadar annesi tekrar uyumuştu. Annesini uyandırmaya kıyamadı. Elinde su dolu bardak ile, uyandığında vermek üzere annesinin baş ucunda beklemeye başladı. Hava çok soğuk olduğu için, bir müddet sonra soğuktan titremeye başladı. Buna rağmen, bardağı bırakıp yatmadı. Annesinin uyandığında, ” Daha suyu getirmedin mi?” diyerek üzüleceğinden korkuyordu. Annesini üzmemek için, her türlü sıkıntıya katlanmaya razıydı.
Elinde su bardağı saatlerce annesinin uyanmasını bekledi. Nihayet, annesi:
” Su, su ” diye mırıldanmaya başladı.
Hemen annesine:
” Buyur anneciğim, suyun hazır ” diyerek elindeki ılımış su dolu maşrapayı uzattı.
Annesi daha ilk sözünde suyun hazır olmasını anlayamadığı. Oğluna sordu:
” Oğlum ne çabuk getirdin. Su kelimesi ağzımdan daha yeni çıktı.”
” Anneciğim, daha önce uyandığın zaman su istemiştin. O zaman su olmadığı için, testiyi doldurmaya gittim. Geri geldiğimde senin yeniden uykuya daldığını gördüm. Tekrar uyandığında suyun hazır olması için o zamandan beri baş ucunda bekliyorum.”
Oğlunun bu kadar, sadakatli olduğuna çok sevinen annesi sevinçten ağladı. Allah-ü Teala hazretlerinin kendisine böyle bir oğul ihsan ettiği için şükretti. Sonra:
” Ya Rabbi ben oğlumdan razıyım, sen de razı ol ” diye canı gönülden dua etti.
Belki de annesinin bu duası sebebiyle, Beyazid-i Bestami hazretleri, evliyalık ta yüksek derecelere kavuştu. Allah-ü Teala’nın sevgili kulu oldu.
Bu derecelere ve makamlara nasıl kavuştunuz, diye sorulduğunda:
” Bu kadar zahmet ve meşakkatlere katlanarak aradığımı annemin rızasını almakta buldum. Çok basit gibi gelen anne rızasını almanın, bütün işlerin evvelinde lâzım olduğunu anladım.”
Beyazid-i Bestami hazretleri, dinin emirlerine uymakta çok titiz idi. Hiçbir şey Onu takvadan alıkoymazdı.
Evliyanın alametleri sorulduğunda buyurdu ki:
” Siz havada uçan birini gördüğünüz vakit, onun faziletli, kerâmet sahibi, Allah-ü Teala’nın sevgili kulu olduğuna hemen hükmetmeyin. Böyle birini gördüğünüzde evliya olduğuna hemen hükmederseniz yanılabilirsiniz. Bu kişinin, islamiyete uymaktaki hassasiyetine, Peygamber efendimizin ahlakı ile ahlâklanmasına ve sünnet-i seniyye’ye uymasına, hakiki islâm alimlerine olan muhabbet ve bağlılığına bakın. Bunlar tam ise, o kimse gerçekten kerâmet sahibidir. Bunlarda ufak bir gevşeklik olursa, bu hallere kerâmet denilemez. Bunlarda gevşeklik gösteren. Allah’ın (c.c.) sevgili kulu olamaz.”
Okumak isteyebilirsiniz
Hayatın taşları