“Babası ölmeyen erkek,gerçekten büyümüş olamaz” Siz ne dersiniz?
Baba ve Anneler mutlaka evlatlara örnek olur,onların hayatlarında yaşamlarında önemli bir yer tutarlar.Evlatlar çoğu zaman onları izler onlar gibi olmak isterler.Aslında belkide kendi istek ve arzularını hiçe sayarak onların istedikleri gibi biri yada kendilerinin öyle yorumlayarak onların istekleri doğrultusunda biri olamaya çalışırlar.Bu tür düşüncede evlatların büyümelerini,olgunlaşmalarını,sorumluluk almalarını engeller ve hayatlarını sıkıntıya sokar.
İşte bu konuyla ilgili bir hayat öyküsü;
“O,başarılı bir iş adam idi.Yurtdışında eğitim almış ve kendi işini kurmuş olan birisiydi.İyi bir aile babasıydı aynı zamanda.Son zamanlarda biraz kilo problemi çıkmıştı ortaya.
İşi ile ilgili motivasyonunu kaybettiğini söylüyordu.
Birinci tip diabetik bir durumu vardı.Bunun da kilo ilgili olduğunu söylüyordu.”Peki kilonun neyle ilgisi var acaba ? diyor danışman.
İşinin dışında hobileri var.Onlara zaman ayırmayı seviyor.Son zamanlarda siğarayı bırakmış.”Ondan sonra daha çok kilo aldım”diyor.
“Eh,hayatla ilğili bir zevkini daha elinden alırsın diye geçiriyorum içimden.
Araştırmaya başlıyor danışman;Babasından söz edince,sesi değişiyor.”O çok farklı biri” diyor.Neredeyse Tanrı’dan söz eder gibi.
İlerleyen dakikalarda,”geçenlerde,eğer babam ölürse çok yalnız kalacağımı düşündüm.” diye ekliyor ve şöyle devam ediyor:”Ve bu,beni çok korkuttu.”
Arkasından şunları söylüyor:”Bir yerde duymuştum,”Babası ölmeyen erkek,gerçekten büyümüş olamaz” diyordu.”
Sözün tam da burasında taşı gedigine koyuyor danışman;”Kendinizin fiziki olarak büyümenizi ve yaşlanmanızı beklemeden ,içinizdeki babadan özgür olun.Bu yolla büyüseniz daha iyi olmaz mı?”
Çalışmaya devam ettikçe,”babasının istediği gibi birisi olamaya çalışarak güvende olmak” gibi bir stratejiye ulaşılıyor.
“Yine kendini reddetmekle ilgili başka bir strateji “diyordu danışman.
Ve bunun kaçınılmaz sonucu olan semptomlar;kilo,şeker ve isteksizlik.
Bunu,sigara ve çeşitli hobilerle ikame etmeye çalışmak.
Danışman,babadan özgürleşme işlemi ve beyin düzeyindeki stratejiyi değiştirme işlemi çalışması yaptıktan sonra.Adama sarsılarak ağlamaya başlıyor.Babasını çok sevdiğini söylüyor.Oysa asıl söylemek istediği,artık babasının görmek istediği gibi birisi olmaktan sıkıldığını haykırmaktı.
Daha sonra sakinleşince,günün sözü olabilecek cümleleri söyledi.
“Aslında babamın benden böyle bir talebi olmadı,ama vaziyetten görev çıkaran ben oldum galiba.”
Evet,öyle olmuştu şphesiz.Ama bu,sadece o kişinin değil,bütün insanların yaptığı şeydi.
Sorumlu olan baba yada anne değildi,içinde bulunulan durumdan tamamen “biz”dik sorumlu olan.
Gerçekten olgunlaşmak ve gerçekten bir birey haline gelmek,ancak kendi menkıbenizi,yani kendi hayat amacınızı izlemekle mümkündür.
Böyle yapmadıkça,yaşınız ilerleyip-saçlarınız kırlaşsa ve kocaman adamlar haline gelseniz bile ,aslında tam olarak büyümüş olamazsınız.”
Kaynak:Kuantum sıçrama(R.Şanal)