TEVEKKÜL
Tevekkül; “vekil edinmek”anlamına gelir.Halk arasında elinden geleni yapmak,çabalamak,sonra işini Allaha’a bırakmak anlamına gelir.Oysa Tevekkül bir işin yapılmasını tamamen Allaha bırakılması anlamına gelmekdedir.Ancak işin tamamen Allaha bırakmak,kendisini olayın dışında bırakmak anlamına gelmez.Mümin, kendi yaptığı eylemleride gerçekde Allahın dilemesiyle yaptığını bilerek ve onu vekil ederek bir işe girişmekdedir.
Çoğumuz,dünya işlerinde Allaha tevekkül etmeyiz, ahiret işlerinde çalışmayı ve ibadeti terk ederek,”tevekkül ediyoruz” deriz.
Halbuki Allahü Teala kullarına,dünya işlerinde tevekkül etmeyi,ahiret işlerinde çalışmayı emretmişdir.İnsanlar bunun aksini yaparak,Dünya lazımdır deyip mal toplamaya,ambarları doldurmaya çalışıyorlar.Ahiret hususunda Allah Kerimdir deyip, tembellik ve gevşeklik gösteriyorlar.
Aslında yapmamız gereken,dünya işlerinde sebeblere sarıldıkdan sonra, tevekkül ve ibadete devam etsek,Allahü Teala bize muhtaç olduğumuz şeyleri verir, kalbinde zenginlik yaratıp,kendini zengin eder.
Fakattt hiç bir şey yapmadan işi Allaha bırakmak,şeytani bir tevekkül olur.O zaman fiili duamızı da yapalım; sebeblere sarılalım.Çünkü Allah sadece sonucu değil sebebleride yaratıyor.
Örneğin inanan bir insan,hastalandığında şifayı Allahdan bekler,Ona dua eder.Fiili bir dua olan dokdora gider, ilaç kullanmaya başlar.hsatalığı meydana getiren,tedaviyi yapan dokdoru,ilaçları yaratatnın,ilaçların kullanılmasını sağlayanın ve şifayı verenin Allah olduğunun bilincedir.
Bu sebeb den dir ki,Allaha tevekkülü tam olarak anlayıp, ona göre davranmalıyız.Hiç bir şey yapmadan ben sadece Allaha tevekkül ettim diyip,yatarak ondan yardım beklemenin ne kadar mantıksız olduğunun bilincinde olmalıyız.
Okumak isteyebilirsiniz
Yoğurt suyunu atmayın(çok faydalı)