Gölgesi olmayan yaşlı adam

Halktan üç beş kişi aralarında, insanların yüzüne baktığı zaman içlerindekileri gören adam hakkında konuşup, böyle birini duyup duymadıklarını soruyorlardı. Onun kemiksiz olduğu ve gölgesinin de bulunmadığı söyleniyordu. Konuştukları mevzudan etkilenerek oradan geçen insanlar hakkında fikirler yürütmeye başladıklarında, yanlarına bir ihtiyar gelip konuşmalarına kulak misafiri oldu.
O sırada yanlarından, halkın eşrafından olduğu için itibar gören biri geçiyordu, hep bir ağızdan adamın hakkında methiyeler düzmeye başladılar. Yaşlı adam araya girerek, ” Gururlu birine benziyor. Onun gibi olmak isteyeceğinizi sanmam. ” dedi.
Sonra fakir olduğu için itibar görmeyen biri yaklaştı. İçlerinden biri dudak bükerek ” Böyle olmak da var. ” dedi. İhtiyar; ” Tevazu sahibi birine benziyor. Deminki gibi olmaktansa böyle olmayı tercih ederim. ” diye ekledi.
Tam o anda bir miskin belirdi yanlarında. İçlerinden biri hemen atılıp; ” Bunun kadar tembel, asalak ve işe yaramaz birini daha bilmem. ” diye konuştu. İhtiyar; ” Dünyaya tamah etmene mazeret üretmeyesin sakın. ” diye karşılık verdi.
Derken kapkara suratlı ve tanıdıkları bir adam gördüler. Kendisi ile arası iyi olmayan biri; ” Yüreği de yüzü gibidir. ” dedi. Bu konuşma karşısında ihtiyar; ” Şu an kalbindeki nokta kadar olamaz.” diye karşılık verince, yaşına hürmeten adam cevap vermemek için kendini sıktı.
Birden dikkatlerini daha önce oralarda hiç görmedikleri, üstü başı yırtık, suratı çizik ve yaralarla dolu biri çekti. Hep birden ” Kim bilir, ne belalı biridir.” diyerek düşünerek hakkında kötü kötü konuştular. İhtiyar, ön yargının iyi bir şey olmadığını, günaha girdiklerini söyleyince artık tahammül edemeyip karşılık vermek ve didişmek istedilerse de, ihtiyar karşılık vermeyince o sinirle adamı yoldan nereden gelip, nereye gittiğini ve ne iş yaptığını sordular. Adam, öğretmen olduğunu, okula giderken yolunun kesilip gasp edildiğini, üstünün başının yırtılıp dövüldüğünü ifade ettiğinde, herkesin gözü yanlarında bulunan ihtiyarı aradı. Lakin ihtiyar epeyce uzaklaşmıştı. Ardından baktıklarında gölgesi olmayan tek bedenin ona ait olduğunu fark ettiler.