Değişim
Yaşantımız boyunca başkalarını kendimize göre değiştirmeye çalışırız.En yakınımızdan başlayarak “bize göre konuşsun,bize göre giyinsin,bizim istediğimiz gibi hareket etsin”daha bir çok şey de belki karşımızdakini iyiliğini düşünerek bunu yapıyoruz. Fakat karşı tarafında bir insan olduğunu düşünmeden hareket ederiz.Peki bizim için başkası istese ne deriz acaba.Hiç kimseyi zorla değiştiremezsin,önce sen değişmelisin…..
Bakın aşağıda okuyacağınız bir piskopos’un hayatı boyunca yapmak istediği değişimlerde verdiği uğraşlardan aldığı dersi nasıl güzel anlatıyor.
Westminster manastırının bodrumunda Anglikan piskoposunun mezarı üstünde şu sözler yazılıdır.
“Genç ve hür iken,düşlerim sonsuzken,dünyayı değiştirmek istedim.yaşlanıp akıllanınca,dünyanın değişmeyeceğini anladım.Ben de düşlerimi biraz kısıtlayarak sadece memleketimi değiştirmeye karar verdim.Ama o da değişeceğe benzemiyordu.İyice yaşlandığımda,artık son bir gayretle,sadece ailemi,kendime en yakın olanları değiştirmeyi denedim.Ama maalesef bunu da kabul ettiremedim.Ve şimdi ölüm döşeğinde yatarken birden fark ettim ki,önce kendimi değiştirseydim,onlara örnek olarak ailemi de değiştirebilirdim.Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla,memleketimi daha da ileri götürebilirdim.Kim bilir belkide dünyayı bile değiştirebilirdim.”