Başarılı bir hayat sürmek için “5 ilke” bu 5 ilkeyi uygulayan başarılı bir hayata kavuşur
Başarılı bir hayat sürmeyi herkes ister,bu başarıl ister özel hayatında ister aile hayatında isterse de çalışma hayatında.Başarılı olmak için bazen gerekli şartları bilmeden yada yerine getirmeden yaşamaya çalışırız.Oysa bilindiği gibi her şey kuralına göre yapılırsa sonuca daha çabuk ulaşılır.
İşte başarılı bir hayat sürmek istiyorsak bu kuralları bilmeli ve ona göre yaşamalıdır.
“Insanoğlunun içinin tamamen boş kalması olanaksızdır.’ Bu boşluğu muhakkak bir şey doldurur. Bu, inanç olabilir. Eğer içimi inanç doldurmamışşa o zaman para hırsı, güç isteği, mesleğinde yükselme hırsı ya da başka şeyler doldurur. İnsan,içini dolduran şeye,uygun davranış gösterir. İnsanın içini inanç doldurmuşsa başkalarına yardım etmeyi kendine bir görev sayar.”
Biz akıl ve irade sahibi olan insanlarız. Bu akıl ve iradeyle isteklerimizi seçer, seçtiklerimize göre hayatımızı sürdürürüz. İstersek sevgi, erdem ve umutla, istersek nefret, düşmanlık ve umutsuzlukla dolu bir hayat süreriz. Hepsi bizim seçimimize kalmıştır. Benim düşünceme göre, mutlu insanlar aynı zamanda akıllı insanlardır. Bu insanlar sevgiyi, erdemi ve umudu seçerler. Ben 1920’lerin büyük ekonomik krizini, ikinci Dünya Savaşı’nı yaşadım, 1960 ların çalkantılarına tanıklık ettim ve Vietnam savaşını gördüm. Bunların hepsi yüzyılımıza damgasını vuran, önemli olaylardır. Ayrıca inanmayan kuşakla birçok olay yaşadım, hippilerle ve son zamanlarda ortaya çıkan değişik gruplarla ilgili birçok olay gördüm.
“Ben” isimli bir genç vardı. Daima kot pantalon ve ceket giyer, sakal bırakır ve hiç traş olmazdı. Kravat bağladığını hiçbir zaman görmedim. Bana devamlı sorular sorar, verdiğim hiçbir cevap tatmin etmezdi. “Siz bu sabah şunu dediniz, ama bu şu anlama gelmez mi? Bu dediğinizin anlamı ne?” gibi sorularla beni bunaltırdı. Fakat ben dinamik bir zekâya ve gerçek düşünürlere saygı duyduğum için bütün gayretimle sorularına cevap vermeye çalışırdım. O gerçekten öğrenmeye çalışıyor, ama benim cevaplarını bir sürü soru daha sormasına yol açıyordu. Ben isimli bu genç devamlı bir arayış içindeydi. Sonunda beni sıkmaya ve ondan nefret etmeye başladım. Sorduğu soruların çoğu kendisiyle ilgiliydi. Hayatta nasıl başarılı bir insan olabileceğini öğrenmek istiyordu. Onunla yaptığımız konuşmalarda, yaratıcı bir öğrencinin daha iyi bir hayat sürebilmesi için beş şeye ihtiyaç duyduğu sonucuna vardım.
Bunlar, düşünme, öğrenme, deneme, çalışma ve inançmaydı. Bir gün Pennsylvania Pazarlamacılar Birliği’nin Altentown şehrinde düzenlediği bir toplantıya arabayla gitmem gerekiyordu. Öğleden sonra saat iki civarında arabaya binmek üzere büromdan ayrıldım. Kafamdan, yapacağım konuşmayı yolda düşünürüm, dedim. Tam arabaya binip direksiyonun başına geçtiğim sırada tanıdık bir sesin bana seslendiğini duydum. “Hey, Dr. Peale, bir dakika beni bekleyin.” Kim olduğunu tahmin eder misiniz? Çağıran Ben’di. Kafasını pencereden içeri soktu ve nereye gittiğimi sordu. Benden izin almaya gerek bile duymadan arabanın kapısını açıp yanıma oturdu. “Sizinle olmamın bir sakıncası yoktur herhalde, yolda giderken bol bol sohbet ederiz,” dedi. Ben’i görünce ruh halimin nasıl bozulduğunu tahmin edebilirsiniz. Yine de ses çıkarmadım. “Peki, hadi gidelim,” dedim. “Fakat bazı katı kurallarım var ve yolculuk boyunca bunlara uyacağına söz vermelisin. Ben yapacağım konuşma üzerinde düşünmek istiyorum. Yol süresi de buna ancak yetiyor. Onun için giderken hiç konuşma. Dönüş yolculuğunda bol bol sohbet ederiz.”
Bana, “Konuşmıyacağımdan emin olabilirsiniz,” diye cevap verdi.
Birkaç defa konuşmayı denediyse de, ben parmağımı dudaklarıma götürerek sus işareti yaptım ve konuşmasını engelledim. Fakat toplantıdan sonra dönüş yolunda çenesi öyle bir açıldı ki, susmak nedir bilmiyordu. Sözleri yine hep kendi hakkındaydı. Hayatta nereye ulaşabilirmiş, hayatındaki ilerlemeler çok yavaş oluyormuş, vs. “Kitaplarınızın hepsini okudum fakat hayatımda hiçbir ilerleme kaydedemedim,« dedi. Bu tip konuşmalarla gece ayışığında arabayı sürmeye devam ettim.
Birden durdu ve masaya bir yumruk vurarak, “Buldum, buldum,” diye bağırdı. Bağırması lokantadaki herkesin dikkatini çekmiş, bütün müşteriler bize bakmaya başlamıştı.
Ben de şaşkınlıkla, “Neyi buldun?” diye sordum.
“Cevabı buldum, cevabı buldum,” diye heyecanlı heyecanlı konuştu. “Hayatta başarılı olamamamın, bir adım bile ilerleme kaydedememin nedeni benim, kendimim,” dedi.
“Hey, çocuk, bu masada yediğimiz şeylerin kafanda bir kıvılcım çaktıracak kadar etkili olduğunu bilmiyordum,” dedim.
Yemek bitince arabanın yanına gittik. Orada ayışığında durdu ve bana, “Norman (daha önce beni ilk adımla hiç çağırmamıştı), benim inancım çok zayıftı, şimdi başarısızlık ve mutsuzluklarımın nedeninin bu olduğunu anladım. Yaradanın beni affetmesi için dua eder misiniz?” dedi. Bu sözleri daha önce duymadığım ve çok içten bir ses tonuyla söylemişti. Onun içtenliği beni çok etkiledi. Ben de istediği gibi dua ettim.
Ben sonra ellerimi tuttu ve “Bunu hiç unutmayacağım, Norman,” dedi.
Yolumuza devam ettik. Yolda Ben’de değişik bir şeyler olduğunu ve yeni bir güç kazandığını hissettim. Bu değişimin nasıl olduğunu tam bilemiyorum, ama hem konuşmamızın hem de onun yardımı kabul etme isteğinin etkisi olduğunu düşünüyorum. Artık bütün sorulara cevap bulmuştu. Hem inanan hem de güvenen bir insan olmuştu artık. Daha önce farkında olmadığı birçok yeteneği ortaya çıktı. Tam istediği gibi başarılı ve mutlu bir hayat sürmeye başladı.
Ben’in içindeki boşluk dolmuştu. Ondan sonra neşeli ve hayattan heyecan duyan bir insan oldu. Elbette yine üzülecek şeylerle karşılaşıyordu, ama artık onları yenmesini öğrenmişti. Zamanla evlendi, mutlu bir yuva kurdu, çalıştığı firma onu daha büyük bir şehre yönetici olarak atadı. Böylece benim hayatımdan ayrıldı, ama belleğimden hiçbir zaman çıkmadı. O, başarılı bir hayat sürmek için gerekli olan beş ilkeyi de uygulamıştı. Bu beş ilkeyi uygulayan herkesin başarılı bir hayata kavuşacağından eminim.
- Düşünün
- Öğrenin
- Uğraşın
- Çalışın
- İnanın
Böylece hayatta başarılı olun.