Anne ve Babalar,Çocuklarınızın evliliğinde,yaptığınız hataları biliyormusunuz?
Bu gün çok eski oturduğum apartmandan komşum olan, ve hala görüştüğüm bir arkadaşımı ziyarete gittim.Çok üzgün ve sinirliydi.
Bir hafta önce kızı evlenmişdi ve nikaha da gitmişdim.Nikahda arkadaşımın çok üzgün ve dalgın olduğunu farkettim.Ama kızının evden ayrılmasına yordum.
Daha önceki konuşmalarımızda Damadın Ailesinden pek hoşnut olmadığını belirtmişdi.Ona olumlu düşünmesini,damadın Ailesinin kusurlarını görmemesini,kapatması gerekdiğini,daha ılımlı ve olumlu olması gerekdiğini,,kızın bu evliliği istiyorsa onun da yanında olması gerkdiğini hatırlatmışdım.
Karşı tarafın hatalarını ılımlı bir dille kızının farketmesini sağlamasını, fakat yarğılamamasını söylemişdim.Sonun da daha ılımlı olmaya çalıştığını gördüm.
Fakat Nikahdan sonra takı merasiminde damadın Ailesinin yapmış olduğu bir yanlışın, arkadaşımı çok üzdüğünü anladım.Ona hak verdim ama bunların her düğün ve nikah da olabileceğini
söylüyerek onu yatışdırmaya çalıştım.
Kapıyı açar açmaz dağınık bir şekilde gördüğüm Arkadaşım ve eşi“Gel arkadaşım gel biz kimlere kız vermişiz,kızımız yandı,kızımız layıkını bulamdı,nasıl bir Aileye kız vermişiz biz”
deyip yakınıyorlardı.Çok üzüldüm.“Sakin olunya neler oluyor?”” oturun bir konuşalım“ diyerek oturttum.
Başladılar anlatmaya “sorma sneden sonra neler oldu,dmadın babası kızın ve oğlanın üzerindeki altınların hepsini almaya kalkınca, kızımız “ne oluyor baba,onlar bizim sen niye alıyorsun?
deyince ” ben 50 milyar masraf yaptım” bunlar benim demezmi? damat ta hiç sesini çıkarmadı. ben ne yapıyorsunuz beyefendi deyince de elinin tersiyle beni itti,bunu gören erkek kardeşim de hemen müdhale etti,sen benim ablama nasıl davranıyorsun diyerek yapışdı adamın yakasına.”
“işte böyle arkadaşım adam aldı gitti altınları.”
Çok üzlümüş ve çok şaşırmışdım haklılardı.Ama onları sakinleştirmek ti benim görevim, yangına körükle gitmenin faydası yoktu.
” Tamam arkadaşım böyle birşeyin olması gerçekden üzücü,adamın davranışı da çok yanlış.ama evladın için sakin olacaksın,ona destek olup,hatta damadına öyle bir sarılacaksın ki,Ailesinin hatasını anlasın,
önemli olanl altınlar değil senin kızının mutlulugu. daha önce aynı olay benim yakınımın düğününüde oldu.
Onlarda çok üzüldüler,çok pişman oldular bu evliliğe izin verdikleri için.3-5 ay pek istedikleri gibi görüşemediler.Ama kızlarını hep telefonla arayarak onun yalnız olmadığını hep yanında olduklarını belli ettiler.
Kız sabretti,şimdi 10 senelik evliler, aile damatlarından çok memenun Ailesiyle de çok iyiler.Derler ya zaman her yaranın ilacı diye,geçecek bunlar” deyip sakinleşdirdim biraz.
Daha sonra kendi kedime düşündüm bu olayı,çok rasladığımız bu olaylar çocuklarımızın en güzel günlerüni zindana çeviriyor.
Anne ve babalar evlatlarını evlendirmek ve ellerinden geleni yaparak,onların yuvasını kurmakla yükümlüdürler.
Ama güçlerini aşan şeyler,kendilerini çok zora sokan yükün altına girmiyecekler,girerlerse de sonradan bunu evladının altınlarını alarak,hem kendilerini,hemde evlatlarını rezil etmiyecekler.
Zamanında birilerine altın takarak, yatırm yapan anne- babalar o takdıkları altınların kendilerinin değil,evlenen çocukların yatırımı olduğunu unutmasınlar.
İşte benim değinmek istediğim konu Anne ve Babalar ne olur çocuklarınızı sevin ve sayın,sayğı duyar severseniz,değer verirseniz,sevilir ve sayğı duyulursunuz.
Hele de evlilik gibi hayatının en önemli bir adımı attığı o gün ve o günden sonra onlara köstek değil destek olun.
Onları hayat boyu sürecek bu adımlarının ilk günün de hem eşinin hemde başkalarının yanında rezil etmeyin.
Yapabileceğiniz kadar yardım edin ve karşılık istemeyin.O gün yaptığınız o hareket,evladınızın sizden soğumasına neden
olduğu gibi,sonraki yaşamınızda da ondan ne bekleyebilceğinizi düşünmenzi rica ediyorum.
Bu olay beni çok etkiledi.Çok örneklerini sizlerde duymuş yada şahit olmuşunuzdur.Yazma gereğini duydum Lütfen Anne-babalar bana kızmayın sadece düşünün, aynı davranış size yapılsaydı ne düşünürdünüz.size yapılmasını istemediğiniz şeyin başkasına da yapmayın.Ki bu başkası değil sizin en yakınınız, Evladınız.