Allah’ım neye ihtiyacım olduğunu sen biliyorsun
Bir gün yoksul giyimli bir kadın hüzünlü bir şekilde manava gelir. Dükkân sahibine mahcup bir şekilde yaklaşır. Eşinin çok hasta olduğunu ve çalışamadığını ve çocuklarının aç olduğunu yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söylemiş. Manav ters ters bakarak derhal dükkândan çıkmasını istemiş. Kadın lütfen der ” paramız olur olmaz ödeyeceğim.”
Manav : Kadına veresiye veremeyeceğini onu tanımadığını söylemiş.
O sırada dükkânda bulunan bir müşteri bu ikisi arasındaki konuşmayı dinledikten sonra manava yaklaşarak ” Ben o kadının almak istediklerine kefilim, ailesinin ihtiyacı olan şeyleri ona ver” demiş.
Bunun üzerine manav isteksiz bir şekilde kadına döner, ” bir alış veriş listesi yapmış mıydın?” diye sorar.
Kadın: ” evet efendim ” der.
Manav: Kadına tamam şimdi onu terazinin kefesine koy onun ağırlığınca ben de diğer kefeye istediklerinden koyacağım.
Kadın biraz duraklar, sonra başını eğer ve çantasından üzerine bir şeyler karalanmış bir kağıdı kefeye bırakır. Kefe yavaşça aşağı inerken manav da diğer kefeye eline geçeni koymaya başlar. Ancak sebze kefesi alış veriş listesi bulunan kefeyi kımıldatamamaktadır. Manav kefil olan müşteriye dönerek inanamıyorum der. Terazinin kefesi artık üzerindekileri alamayacak kadar dolduğunda hepsini bir torbaya doldurarak kadına verir.
Şaşkınlıkla üzeri yazılı kağıdı eline alır. Birde bakar ki kağıt alışveriş listesi değildir. Kağıtta sadece bir dua yazılıdır.
” Allah’ım! Neye ihtiyacım olduğunu ancak sen biliyorsun. Kendimi sana teslim ediyorum.”
Okumak isteyebilirsiniz
O ayyaş ve işe yaramaz biriydi