Kurdun asaleti
Şair Vigny dostlarıyla birlikte dağlarda kurt avına çıkmıştı. Gecede ıssız bir ay aydınlığı vardı. Bazen ayın üzerinden bulutlar geçiyor etraf sessiz bir karanlığa gömülüyordu. Avcılar tüfekleri omuzlarında veya ellerinde art arda yürüyorlardı. Bir ara deneyimli bir avcı yerde taze pençe izleri gördü. İzler az önce oradan geçmiş iki kurt ve iki yavruya ait gözüküyordu. Avcılar tüfeklerinin parıltısını saklayıp ellerine bıçaklarını aldılar. Tam o sırada birden karşılarında alev alev gözleriyle bir kurdun kendilerine bakmakta olduğunu gördüler. Kurdun biraz arkasında ise iki yavrusuyla dişi kurt ve sessiz sessiz oynayan iki yavru duruyordu.
Erkek kurt bütün kaçış yollarının kapalı olduğunu anlamıştır. Yapacağı tek şey kamıştı. Ön pençelerini toprak zemine saplayarak çömelir ve öndeki en iri ve saldırgan köpeğe saldırarak dişlerini köpeğin gırtlağına geçirir ve bırakmaz. Avcılar kurda üst üste ateş ederek delik deşik ederler, bıçaklanmadık yerini bırakmazlar; fakat kurt köpeğin gırtlağına geçirdiği dişlerini biraz olsun gevşetmez. Sonunda köpeği öldürür.
Erkek kurt ağır yaralı avcılara bakmaktadır. Avcılar ellerinde tüfeklerle etrafını sarmıştır. Ancak kurt onlara aldırmadan diliyle kanları akan yaralarını yalar ve avcılara son kez bakar. Sonunda ses çıkarmadan gözlerini kapar ve son nefesini verir.
Bu arada dişi kurt yavrularını kaçırıp kurtarmıştır.
Erkek kurt yavruları ve onları özgürlüğü için kendini feda etmiştir. Şayet yavruları olmasaydı dişi kurt da erkeği ile dövüşecekti. Ancak onun görevi o iki yavruyu kaçırmak, onlara açlığa dayanmayı öğretmek ve insanlara bir lokma ekmek karşılığı özgürlüklerini feda eden köpekler gibi olmamayı öğretmekti. Oda erkeği gibi görevini yapmıştı.
Erkek kurt ölmeden önce ölmeden önce büyük ihtimalle şöyle demek istemiştir:
” İnlemek, ağlamak ve yalvarmak; bunlar onur kırıcı davranışlardır. Alın yazının seni sürüklediği yolda görevini yerine getir. Sonra benim gibi gerekirse ses çıkarmadan acını çek ve öl. Başını eğme dimdik, özgürce ve yiğitçe!”
Şair Vigny’nin bu öyküsü bizim maceramızı anlatıyor. O kurt, ölen ordular; o dişi kurt, anne Anadolu’dur, o kurdun yavruları İnönü ve Dumlupınar çocuklarıdır ki dul annelerinden aldıkları dersi tekrar ediyorlar:
‘ Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklâl!’ ”
Yahya Kemal Beyatlı
Okumak isteyebilirsiniz
Putperest ihtiyar