Maddi ve Manevi sıkıntılar için Peygamber Efendimiz (s.a.v) in okuduğu dua
Maddî ve manevî sıkıntılara karşı, Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) hazretlerinin okudukları dua:
اَللَّهُمَّ احرُسْنِي بِعَيْنِكَ الَّتِي لاَ تَنَامُ ، وَاكْنُفْنِي بِرُكْنِكَ الَّذِي لاَ يُرَامُ ، وَاحْفَظْنِي بِقُدرَتِكَ عَلَيَّ ، وَلاَ تُهْلِكْنِي وَأَنْتَ رَجَائِي ،
فَكَمْ مِنْ نَعمَةٍ أَنْعَمتَ بِهَا عَلَيَّ قَلَّ لَكَ عِنْدَهَا شُكرِي ،
وَكَمْ مِنْ بَلِيَّةٍ ابْتَلَيْتَنِي بِهَا قَلَّ لَهَا عِنْدَك صَبْرِي ؟
فَيَا مَنْ قَلَّ عِنْدَ نِعْمَتِهِ شُكْرِي ، فَلَمْ تَحْرِمْنِي ،
وَيَا مَنْ قَلَّ عِنْدَ بَلِيَّتِهِ صَبْرِي ، فَلَمْ تَخْذُلْنِي ،
وَيَا مَنْ رَآنِي عَلَى الْخَطَايَا ، فَلَمْ تَفْضُحْنِي ،
أَسْأَلُكَ أَنْ تُصَلّ۪ي عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى آلِ مُحَمَّدٍ كَمٰا صَلَّيْتَ وَبَارَكْتَ وَرَحِمْتَ عَلٰى إِبْرٰاه۪يمَ إِنَّكَ حَم۪يدٌ مَج۪يدٌ
اَللّٰهُمَّ أَعِنِّي عَلَى دِيْنِي بِدُنْيَا ، وَعَلَى آخِرَتِي بِتَقْوَى ، وَاحفَظْنِي فِيْمَا غِبْتُ عَنْهُ ، وَلاَ تَكِلْنِي إِلَى نَفْسِي فِيْمَا حَضَرَتْ ،
يَا مَنْ لاَ تَضُرُّهُ الذُّنُوبُ ، وَلاَ تَنقُصُهُ المَعْرُوفُ ، هَبْ لِي مَا لاَ يَضُرُّكَ، وَأَعْطِنِي مَا لاَ يَنْقُصُكَ ،
أَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُك فَرَجاً قَرِيباً ، وَصَبراً جَمِيلاً ،
وَأَسْأُلُكَ الْعَافِيَةَ مِنْ كُلِّ بَلِيَّةٍ
وَأَسْأُلُكَ دَوَامَ الْعَافِيَةِ
وَأَسْأُلُكَ الْغِنٰى عَنِ النّٰاسِ
وَأَسْأُلُكَ السَّلَامَةَ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلّٰا بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظ۪يمِ
Allâhümme’hrus bi aynenike’lletî lâ tenâmü ve’kfinî biruknikellezî lû yürâmı vehfıznî kudretike aleyye. Ve lâ tühliknî ve ente recâî.
Fekem min ni’metin enamte bihâ aleyye. Kale leke indehâ şükrî
Ve kem min beliyyetin ibteleytenî bihâ kalle lehâ sabrî.
Feyâ men kalle inde nimetihî şükri felem tahrimnî
Veya ben kalle inde beliyyetihî sabrî felem tehzülnî
Veya men raânî ale’l-hatâyâ felem tefduhnî
Eselüke en suallî alâ Muhammedin ve alâ âl-i Muhammedin kemâ sallayte ve bârakte ve rahimte alâ İbrâhime inneke hamîdün mecîdün
Allâhümme einnî alâ dinî bidünyâ ve alâ ahiretî bitakvâ
Vehfıznî fimâ gibtü anhü
Velâ tekilnî ilâ nefsî fimâ hatarat
Yâ men tadarruhû’z-Zünübü ve lâ tankusûhü’l-marufu heb lî mâ lâ yedurruke ve a’tinî mâ lâ yenkusuke
Allâhümme innî eselüke feracen karîben. Ve sabran cemîlen.
Ve eselüke’l-âfiyete min külli beliyyetin.
Ve eselüke devâme’l-âfiyete
Ve eselüke’l-ğinâ aninnâsı
Ve eselüke esselâmete min külli şeyin.
La havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm…
Manası:
Allâh’ım uyumayan kudret gözünle beni koru!
O yorulmayan rüknün ile bana kifâyet et. (Yeterli ol).
Üzerimde bulunan kudretinle beni muhafaza et.
Beni helak etme! Benim recam (ve ümidim) sensin.
Ya Rabbi! Sen nice nice nimetler bana verdin. (İyi biliyorum) o nimetlere karşı şükrüm az oldu.
Ve sen bana çok az belâlar verdin. Verdiğin o belâlara karşı benim sabrım gerçekten çok çok az idi.
Ve ey, bana verdiği çok nimetlere karşı sabrım az olduğu halde, beni nimetlerden mahrum etmeyen (Rabbim),
Ve ey belâlara karşı sabrım az olduğu halde beni alçaltmayan rezil etmeyen (Rabbim),
Ve ey beni hata işlerken gördüğü halde, beni rüsvay etmeyen Rabbim)…
Senden Muhammed Mustafa (s.a.v.) hazretlerine ve Muhammed Mustafa s.a.v. hazretlerinin âl’ine (ehl-i beyt, ashab ve ümmetine) salât-ü selâm etmeni istiyorum. İbrâhim Aleyhisselâma mübârek ettiğin rahmet ettiğin ve salât-ü selâm ettiğin gibi… Muhakkak ki sen hamîd ve mecîd’sin.
Allâhım, dünya sebebiyle dinim üzerine bana yardım et.
Ahretim üzerine takvâm ile bana yardım et.
Kendisinden gaib olduğum şeylerden beni muhafaza et.
Hazır olduklarımda da beni nefsimin elinde bırakma!
Ey kendisine günahlar zarar vermeyen ve iyilikler kendisine noksanlık getirmeyen yüce Rabbim! Sana zarar vermeyen günahlarımı bana bağışla! Ve sana noksanlık vermeyen iyilikleri bana ver!
Allâhım senden yakın bir genişlik ve sıkıntılardan çıkış istiyorum. (Kötülüklere karşı da) güzel bir sabır diliyorum.
Her türlü (maddi ve manevî) belâlardan senden âfiyet istiyorum.
Allâhım âfiyetin devamını senden istiyorum.
Senden insanlardan müstağni olmayaı (kullarına muhtaç olmamayı) diliyorum.
Ve her şeyden (maddî ve manevî şeylerden) senden selâmet istiyorum.
(İsyandan) dönmek ve (itâate yönelmekde) güçlü bulunmak ancak Aliyy (pek yüce) ve Azîm (büyük olan) Allâh’ın yardımıyla olur.”