İngilizcede geçmiş zaman kullanımı ve örnekler
İngilizce’de geşmiş zaman geçmişte yapmış olduğumuz eylemleri anlatmak için kullanılır.Örnegin”dün,geçengün,geçen pazar,geçen ay,geçen yıl ” gibi.
Şimdi örneklerle nasıl kullanıdığını görelim.
Burada kural özneden sonra kullanılan fiil de fiilin ikinci halini kullanırız.bazı fiillerde “ed” eki getirilir.
şimdi örneklerde gördüğünüz gibi.
İNGİLİZCE’DE GEÇMİŞ ZAMAN
Sen kaşlarının çattın.
He smiled.
O gülümsedi.
We walked.
Biz yürüdük.
Bununla beraber düzensiz geçmiş zaman çekimleri olan birçok fiil vardır. Hepsi de ayrı ayrı öğrenilmelidir. Bu sayfada karşılaştığımız fiillerin bazılarının düzensiz çekimleri vardır.
run – ran
koşmak
swim – swam
yüzmek
fly – flew
uçmak
see – saw
görmek
hear – heard
duymak
I ran.
Ben koştum.
They saw a movie.
Onlar bir film gördü.
You heard a wolf.
Sen bir kurt duydun.
Fiillerin çoğunun bir tane geçmiş zaman çekimi vardır. ‘to be’ fiilinin ise kendine özgüdür, tekil hali was ve çoğul hali were olur.
I was kind of sad.
Ben üzgün gibiydim.
He was very angry.
O çok kızgındı.
We were in Syndey, Australia.
Biz Avustralya’da Sidney’deydik.
They weren’t serious.
Onlar ciddi değillerdi.
It wasn’t complex.
Karışık değildi.
Olumsuz(geşmiş zaman) Simple Past Tense cümle kurmak için, özne ve fiilin arasına “did not” yardımcı fiilini getirilir. Bu yardımcı fiil geçmiş zaman olunca, asıl fiilin geçmiş zaman olmasına gerek kalmaz. Yani fiilin 2. şeklini değil 1. şeklini kullanılır. Yardımcı fiil geçmiş zaman olduğu için cümle geçmiş zaman yani “Simple Past Tense” olur.
I went to school.
Ben okula gittim. (olumlu)
I did not go to school.
Ben okula gitmedim. (olumsuz)
I wrote a letter.
Ben bir mektup yazdım.
I did not write a letter.
Ben bir mektup yazmadım.
You walked.
Sen yürüdün.
You did not walk.
Sen yürümedin.
He came here.
O, buraya geldi.
He didn’t come here.
O, buraya gelmedi.
Not: “didn’t”, “did not”ın kısaltılmışıdır.
We didn’t go there yesterday.
Biz dün oraya gitmedik.
He didn’t have his lunch.
O, öğle yemeğini yemedi.
The director didn’t sign the letters.
Müdür mektupları imzalamadı.
Soru Şekli – 3.Bölüm
“Simple Past Tense” (geçmiş zaman) cümlelerinin soru şekli:
Geniş zamanlı cümledeki “do” yardımcı fiilinin geçmişi olan “did”i öznenin başına getiririz. Bu yardımcı fiil geçmiş zaman olduğu için asıl fiilin geçmiş zaman olmasına gerek kalmaz. Yani fiilin 2. şeklini değil, yine 1. şeklini kullanılır. Fakat yardımcı fiil geçmiş zaman olduğu için cümlemiz geçmiş zaman yani “Simple Past Tense” olur.
I went to school.
Ben okula gittim. (düz cümle)
Did l go to school?
Ben okula gittim mi? (soru cümlesi)
You wrote a letter.
Siz bir mektup yazdınız.
Did you write a letter?
Siz bir mektup yazdınız mı?
Did you walk home with her?
Siz onunla eve yürüdünüz mü?
Did you call for the taxi?
Siz taksi çağırdınız mı?
Did you study hard for your examination?
Siz imtihanınız için çok çalıştınız mı?
Did you see her yesterday?
Dün onu gördünüz mü?
Did you drink orange juice?
Portakal suyu içtiniz mi?
Bu cümlelerin çatıları aynen “Simple Present Tense” (geniş zamanlı) ve “Present Continuous Tense” (şimdiki zamanlı) soru cümle çatılarıyla aynıdır.
Where did you go?
Nereye gittiniz?
What did you do?
Ne yaptınız?
How did you go?
Nasıl gittiniz?
When did you go?
Ne zaman gittiniz?
Why did you go?
Niçin gittiniz?
Fakat sadece öznesi belli olmayan ve “who” (kim) soru zamiri ile yapılan soru cümlelerinde, “who”dan sonra asıl cümle soru olmuyor ve olumlu olarak kalıyor.
Who went there?
Oraya kim gitti?
Who broke the window?
Camı kim kırdı?
Who wants bread?
Kim ekmek ister?
We worked in the garden yesterday.
Biz dün bahçede çalıştık.
Ayşe saw her mother and embraced her.
Ayşe annesini gördü ve onu kucakladı.
I received a letter from Mary last week.
Ben geçen hafta Mary’den bir mektup aldım.
The driver drove the car very fast.
Şoför arabayı çok hızlı sürdü.
Did you answer the questions?
Siz sorulara cevap verdiniz mi?
They changed the sentences to questions.
Onlar cümleleri soruya çevirdiler.
Did the lake freeze last winter?
Geçen kış göl dondu mu?
Bafa Lake near Milas did not freeze last winter.
Milas yakınındaki Bafa Gölü geçen kış donmadı.
But the rivers in the north of England froze last year.
Fakat İngiltere’nin kuzeyindeki nehirler geçen sene dondu.
She became a mother with two children now.
O, şimdi iki çocuklu bir anne oldu.
I didn’t like the soup last night.
Dün akşam çorbayı beğenmedim.
When did you begin to learn English?
Ne zaman İngilizce öğrenmeye başladınız?
I began to learn English four months ago.
Ben İngilizce öğrenmeye dört ay önce başladım.
Who broke the door?
Kapıyı kim kırdı?
I did not break the glass.
Bardağı ben kırmadım.
They waited almost two hours for the train.
Onlar hemen hemen iki saat treni beklediler.
Ayşe bought a new dress yesterday.
Ayşe dün yeni bir elbise satın aldı.
I did not buy anything yesterday.
Ben dün hiç birşey satın almadım.
Did you paint your house green?
Evinizi yeşile boyadınız mı?
I painted my house green.
Ben evimi yeşile boyadım.
Did he tell you a funny story?
O, size gülünç bir hikaye anlattı mı?