Düşünce Gücüyle kendinizi daha iyi hissedin(Nasıl mı?) Buyrun okuyun.
Prof.Dr.Psikiyatr Özcan Köknel;“ Akıl ile düşünce gücü” isimli kitabında; Bunu nsaıl yapacağınızı çok net anlatıyor. kendini iyi hissetmek,daha mutlu ve huzurlu yaşamak isteyenler.Umudun ne kadar önemli olduğunu,barışcıl yaşamanın,iletişimimn önemini ve size sağladığı yararları en sade bir uslıpla anlatıyor.
Günümüz dünyasında, insanların en büyük sorunlardan biri, duygusal dünyasındaki çalkantıları dindirememesi ve umutsuzluğu çok sık yaşaması. Oysa, ruh sağlığını da olumlu etkileyen, “iyi düşünme” yetisi birçok hastalığı önlediği gibi, varolan hastalıkların iyileşmesini sağlıyor, hatta kimi tümörleri bile küçültebiliyor. Bu doğrudan hareket eden milyonlarca insan, kendini daha iyi hissedebilmek için meditasyon yapıyor, psikiyatrlara gidiyor, Uzakdoğu sporlarına merak sarıyor, bilimden umudu olmayan ve alt kültürden gelenler ise büyücüler ve falcılarda çare arıyorlar. Ancak, insan psikolojisi ile ilgilenenler çok iyi biliyor ki, önemli olan tek şey insanın aklını kullanmayı öğrenebilmesi çünkü bu sayede tüm sorunlar çözülüyor.
Prof. Dr. Psikiyatr Özcan Köknel’de uzun yıllardır duygusal zeka kavramını inceliyor ve bu alanda kitaplar yazıyor. Hatta, “Akıl ile Düşünce Gücü” kitabında direkt olarak, aklını kullanmayı öğrenenlerin nasıl daha mutlu ve sağlıklı olduklarını anlatıyor.
Zihnin iyileştirme gücünü kullanmak için ruh sağlığının iyi olmasının gerçekten çok önemli olduğunu belirten Köknel, 44 yıldır yaptığı mesleğinde, sorunu olan ya da olmayan binlerce insanla tanıştığını ve bunların hepsinin derdinin daha iyi ve mutlu yaşamak olduğunu söylüyor.
İşte bu noktada Prof. Dr. Özcan Köknel’in söyledikleri dikkate değer. “Mutlu olmak için çaba gerekiyor, kimse yattığı yerden iyi olmuyor. Ve bir insanın ruh sağlığı, onun iyilik durumudur. İnsanın duygu dünyasında, ilginin, sevginin, neşenin sevincin olmaması durumunda bile umudunu kaybetmemesi ruh sağlığını iyi kılıyor.
İnsan, hasta ya da umutsuz olsa da, içinde iyiliği hissederse, ruh sağlığı yerindedir. Sonuç olarak esasında kendinizi çok iyi tanır, bedensel ve ruhsal güçlerinizi iyi bilirseniz ve bunları akıl düzlemi içinde kullanırsanız mutlu olur ve karşılaştığınız sorunları aşarsınız.”
Sağlıklı bir beden için sağlıklı ruh
1990’larda tüm dünyanın ilgisini çeken duygusal zeka kavramını kendi çalışmalarında önemli bir unsur olarak kullanan Prof. Dr. Köknel’e göre, duygusal zekanın birinci maddesi öz bilinç. Duygusal zekaya sahip olmak için, kendini, bedenini çok iyi tanıyacaksın, bedeninin özelliklerini, ruhsal yapını çok iyi bileceksin. Çabuk mu tepki veririm, çok mu kızarım, çabuk mu öfkelenirim, alınırım, olaylara karşı duyarsız mıyım diye sorular sormalı insan kendine. İkincisi, mutlaka başkalarıyla sağlıklı iletişim kurabilmeli insan. Prof. Dr. Köknel, “Bazıları bunu ödün kabul eder ama hiçbir ilgisi yok. Aksine ruh sağlığının sürebilmesi için gerekli. Çünkü bir insanın ruh sağlığı ancak başka bir insanla iletişimi varsa iyi olur, eğer iletişim kuramıyorsa ruh sağlığı zamanla bozulur. Eğer bu ikisini yapamıyorsak kendimizi iyi tanımıyor ve başkalarıyla sağlıklı iletişim kuramıyorsak doğal etkiler dışında insan zorlanmaya başlıyoruz. Burada çok önemli olan nokta şu; stres meydana geliyor. Stres insanın kendi iç dünyasıyla çatışma ya da başkalarıyla çatışma halinde olmasıdır ve stres insanı hem bedenen hem de duygusal olarak çok yoran bir şey” diyor.
Sağlıklı bir bedene sahip olmak için insanın kendisi ve çevresiyle barış içinde olması gerekiyor. Başkalarıyla iletişim kurarken onlara karşı beslenen duyularda kötülük, öfke, kaygı, endişe, kin, nefret; düşmanlık olmamalı. Bunların olması, sadece karşıdaki insanla iletişimi bozmaz, insanın kendi ruh sağlığını da bozar. Psikiyatrlara göre, insanın duygularıyla sistemleri arasında çok yakın ilişki var. Eğer içinizde iyi duygular varsa, bu tüm hormonları etkiliyor. Hormonlarda olumlu değişiklikler oluyor, sinir sistemi iyi çalışıyor kalbin çalışması, dolaşım sisteminin çalışması düzeliyor. Beynin kimyasındaki değişimler, olumlu gelişiyor. Endorfin ve seretonin salgısı artıyor. Bağışıklık sistemi güçlü olunca kanser gibi sorunlarla da daha iyi başa çıkılıyor. Eğer insanda bir hastalık varsa, umutsuzluk, kaygı, endişe oluyor ve bu yoruyor ama buna rağmen üstesinden gelinebileceği düşünülürse hayata umutla bakmak her zaman mümkün. Zaten bu durumda bağışıklık sistemi güçleniyor. Her zaman bu geçerli değil ama bu da hakikaten ciddi hastalıklarda bile o sonucu olumluya çevirebilecek değişimler yapıyor.
Prof. Dr. Köknel’e göre duygularınızı çok iyi tanırsanız olumsuz duyguları bastırmayı, denetlemeyi, engellemeyi, ertelemeyi öğreniyorsunuz.
Zihin gücüyle sağlıklı kalabilmek için yapılması gerekenler
Öncelikle her insanın isterse yapabileceği bir gevşeme tekniği olan meditasyon yapılabilir. Çünkü insan bilerek, isteyerek kendini gevşetebilir. Meditasyon, kasları gevşetiyor ve elden geldiği kadar zihni bir imgeleme yönlendirip, günlük endişe ve kaygıdan kurtarıyor. “Kaslarımı gevşeteceğim” diyerek bunu yapmak mümkün.
Geçmişteki iyi bir şeyi düşünüp geleceği de umutla bekleyebilirsiniz. Bu çok basit ve ucuz bir yöntem. Bir yere oturup ayaklarınızı uzatıp biraz da düşünceleri rahat bırakarak bu yapılabiliyor.
Yapılan meslekte başarılı olmak insanın ruh sağlığını olumlu etkiliyor o nedenle işini severek yapmak çok önemli.
Bugünün işini yarına bırakmamak gerekiyor.
Mümkün olabildiğince sinirlenmeyi erteleyip sakin düşünmek iyi çözümlere götürüyor.
Yeteneklerinin farkında olup, hatalarını görmek önemli.
Başarısızlıklarından ders çıkarıp öz eleştiri yapmak ve kendini vazgeçilmez sanmamak lazım.
Başkalarına ve kendinize güvenin.
Zamanın tutsağı olmayın.
“Hayır” demeyi bilin.
Zamanın baskısından kurtulun.
Korkuyla davranmanın bedeli ağır olur.
İleşiminizde başkaldıran ve boyun eğen olmayın.
Uzlaşma için yer ve zaman bulun.
Olaylara yansız olarak bakmaya çalışın.
Doğru, güzel, iyi, olumlu eylemlerinizin ödülleneceğini beklemeyin.
Neyi değiştireceğinizi düşünün.
Bütün insanlar kendilerini üstün görür buna ihtiyaçları vardır unutmayın.
İnsanları sözleriyle değil,davranışları, tutumları eylemleriyle değerlendirin.
Gizli düşmanlık, kin duyguları beslemeyin.