Dua etmek ve affını ummak”Günahın ne kadar büyük olsa da affederim”
Bir sıkıntısı olan,bir işini bir ihtiyacını karşılamak ve gördürmek isteyen ama bunu kendi başına yapmaktan aciz olan,kısacası işi bir başkasının yardım ve desteğine ihtiyacı olan biri,hiç şüphesiz her gördüğüne ricada bulunur ondan medet umar ve her kapıyı çalıp işinin görülmesini,ihtiyacının giderilmesini ister.Oysa bizim Allah ile aramıza kimsenin girmesine ve işimizi birinin görmesine bile ihtiyacımız yoktur.Efendimiz (s.a.v) bu yolu açmış ve usulü de öğretip bize takdim etmiştir.İşte onlardan biri de aşağıdaki hadis-i şeriftir.
Enes(r.a) Resûlullah(s.av)’i şöyle buyururken dinledim.
“Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
Ey Âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden affını umduğun sürece,işlediğin günahların ne kadar çok olursa olsun,onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım.
Ey Âdemoğlu! Günahların gökyüzünü kaplayacak kadar da olsa,sonra da benden affını dilesen,seni affederim.
Ey Âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma gelsen;fakat bana hiç bir şeyi ortak koşmamış olsan,şüphesiz ben de seni yeryüzü dolusu bağışla karşılarım.” (Tirmizi,Daavât 98,Ahmet İbni hanbel,Müsned)
Kaynak:Dr.Arif Arslan (Tövbe Kapısı)