Cuma namazı ve Cuma günü
Yüce Allah, Cebrail (a.s) ile Peygamberimiz (s.a.s)’e gönderdiği kitabımız Kur’an’dan okuduğumuz ayetlerde ve meallerinde Cuma günü ve Cuma namazına dikkatimizi çekmektedir.
Dinimize göre, şartlarını taşıdığımız zaman, Cuma namazını topluca kılmamız Allah’ın bir emridir. Hepimiz bu emre gereken hassasiyeti göstermeliyiz. Üzerine güneş doğan günlerin en hayırlısı ve içerisinde duaların geri çevrilmeyeceği icabet saati bulunan zaman dilimlerinden biri de Cuma günüdür. Dinimiz açısından büyük önem taşıyan bugün, haftalık bayramımız olduğu için camiye gelirken beden ve elbise temizliğine dikkat edip her türlü kötü kokulardan arınmalıyız.
Beş vakit namazımızı ferdi kılmamız mümkün olmakla birlikte cemaatle kılmamız daha faziletli sayılırken Cuma namazlarımızı cemaat ile kılmamız ve hatip tarafından okunan hutbeyi dinlememiz gerekir. Bu açıdan düşündüğümüz zaman Cuma namazlarındaki hutbelerimiz adeta haftalık bir kongre mahiyetindedir. Hutbeyi dinledikten sonra kıldığımız Cuma namazlarında ibadet için bir araya gelmiş iken aynı zamanda tanışma ve kaynaşmamız da gerekir. Çünkü Cuma namazı, dayanışma ruhuyla yardımlaşmamız, birlik ve beraberlik şuurumuzu kuvvetlendirerek Allah’a birlikte ulaşmamız için önemli bir vesiledir. Cuma günü yapacağımız hayır dualarımızda sadece kendi nefsimizi değil tüm Müslümanları düşünmeliyiz. Camilerimizde vaaz ve hutbelerimizi iyi anlayıp hayatımıza yansıtmaya çalışmalıyız. Bunu başardığımız oranda iyiliklerin yaygınlaşması ve kötülüklerin önlenmesi mümkün olur.
Mazeretsiz olarak Cuma namazını terk etmenin günah olduğunu unutmamalı, konuya gereken hassasiyeti göstermeliyiz. Peygamberimizin sağlığındaki uygulamayı örnek alarak imkanlar el verdiği oranda hanımlarımızın ve çocuklarımızın da Cuma ve cemaate katılmalarını alıştırarak dini, milli ve ahlaki değerlerle yetiştirmeliyiz. Haftalık ibadetimiz olan Cuma namazı ile yavrularımızın ibadet şuurlarını geliştirmeliyiz.
Mazeretlerimiz sebebiyle Cuma namazına katılamadığımız zaman da Cuma namazı yerine o günün öğle namazını kılmakla sorumlu olduğumuzu unutmamalıyız.
Yüce dinimiz İslam, dünya ve ahret dengesini korumak için Cuma vaktinde namazı emrettiği gibi namazdan sonra da çalışmamızı emreder. Bunun için çalışmanın da bir ibadet olduğu bilinciyle hemen işlerimizin başına dönmeli, samimi ve dürüst olarak çok çalışmalı, üretmeli, ülkemizi ve milletimizi kalkındırmak için elimizden gelen bütün gayreti göstermeliyiz.
Ayrıca sizlere cuma mesajları facebook ve twitter hesabınızda paylaşmanız için sunuyoruz.
Okumak isteyebilirsiniz
Mevlana der ki;"Her şey üstüne geldiğinde"sakın vazgeçme!...