Cennet ve cehennem
Ortodoks bir dindar İlyas Peygamber’e gelmiş.Cennet ve cehennem konularına büyük ilği duyan ve yaşamını ona göre şekillendirmeyi amaçlamış olan adam İlyas Peygambere sormuş:”Cehennem nerede? Cennet nerede? İlyas peygamber cevap vermeden adamın elinden tutmuş ve onu karanlık yollardan geçirerek saraya getirmiş.Süslü bir demir kapıyı geçerek bazıları mücevherlerle donanmış ,bazıları kilimlerle sarınmış zengin ve yoksul insanlarala dolu büyük bir odaya girmişler.Odanın ortasında,ateşin üzerine büyük bir çorba kazanın durmaktaymış.aval yavaş kaynamakta olan kazandan odaya çok güzel kokular yayılıyormış.
Kazanın etrafınd açökük yanaklı boş gözlerle bakan yaşlı insanlar çorbada nasiplerini almak için bekliyorlamrış.
İlyas peygamber ile gelen yaşlı adam insanların kendileri kadar büyük kaşıklarını görünce çok şaşırmış.Kaşık demirden yapılmış büyük çukur bir bölüm,çok uzun bir sap ve ucunda da küçük tahta bir tutacaktan oluşuyormuş.Aç insanlar ,kazanın etrafında itişip kakışarak çorbadan paylarını almaya çalışıyorlar,ancak hiç biri bunu başaramıyorlarmış.Ağır kaşığı kazandan kaldırmak çok zormuş.Ayrıca kaşığın sapı çok uzun olduğu için en kuvvetli adam bile kaşığı ağzına kadar ğetiremiyormuş.Daha arsız olanlar çorba içeyim derken ,kollarını,yüzlerini yakıyor ve çorbayı diğerlerinin üzerine döküyormuş.Dahas birbirlerine bağırıyor kavga ediyor ve açlıklarını gidermek için kullanmaları gereken kaşıklarla birbirlerini vuruyorlarmış.
İlyas Peygamber yanında ki adamı kolundan tutarak “İşte bu,cehennem” demiş.
Daha sonra o odadan ayrılmışlar ve bir süre sonra arkalarındaki cehennemdekilerin bağırışlarını duymaz olmuşlar.Karanlık yollardan geçerek uzun bir yolculuk yapmışlar bir odaya girmişler.
bu oda daha önceki girdiği odanın benzeriymiş.Yine oratda bir çorba kazanı ve
yine bir çorba kazanı ve etrafında dev kaşıklarla insanlar varmış.Fakat buradaki insanlar iyi beslenmiş görünüyorlarmış.Çorbaya dalan kaşık seslerinin dışında,yalnız sakin ,mutlu bir mırıldanma duyulmaktaymış.Çorbayı her zaman iki kişi birlikte yiyorlarmış.Biri çorbaya kaşığı sokuyor vekarşısındakine yediriyormuş.Eğer kaşık bir kişi için çok ağır olursa,diğer iki bunlara yardımcı oluyormuş.Bu şekilde herkes kavga dövüş olmadan barış içinde çorbasını yiyebiliyormuş.Bir kişi yeternce yediğinde diğerine sıra geliyormuş.
İlyas Peygamber yanındaki adama dönmüş ve şöyle söylemiş“İşte burası da Cennete”