sponsor reklam

arı

“(Ey Muhammed!) Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.
Kullarım beni senden soracak olurlarsa, bilsinler ki ben pek yakınım”

(Ayet-i Kerime)

Sanki iki el boğazını sıkıyordu. Cebindeki anahtarı çıkardı, evinin kapısını açtı. Ev bomboştu. Sıkıcı ve loş bir hava vardı içeride. Masasının başına oturdu. Sona yaklaştığını düşünüyordu.

Londra’da çiçekler açmıştı. Dışarıda Nisan yağmurları yağıyordu ama o kendini boğulacak gibi hissediyordu. Yukarılara tırmandıkça oksijeni azalan bir dağcı gibi nefes alıp vermekte zorlanıyordu.

Biraz hava almak için dışarı çıkmıştı ama bütün bütün sıkılmıştı kalabalıklardan. Kendisini hiç bu kadar yalnız hissetmemişti. Ancak eşinin ölümünden sonra anlamıştı ne denli güçsüz olduğunu.

İyi bir terapistti aslında. İnsanları sıkıntı ve stresten kurtarmaktı mesleği. Hastalarına, güçlerinin her şeye yetebileceğini, insan aklının üstünde başka bir güç olmadığını söylerdi daima. Onları hayata bağlamaya çalışırdı. Ölenler yok olup gidiyordu ona göre. Herşey burada, bu dünyadaydı. Böylece onları hayata bağlamaya çalışırdı.

Mütevaziydi. Bıkmadan, usanmadan, saatlerce dinlerdi hastalarını. Onların huzurlu bir hayat yaşamaları için günlerce ilgilenebilirdi. Hastalarıyla beraber acı çekerdi. Darda olanları konuşmalarından anlar, onlardan para da almazdı. Sokakta yürürken herkes kendisine saygı duyardı. Çocuklar oyunlarını bırakır, ona tatlı reveranslarla sevgi gösterilerinde bulunurlardı.

Şimdi bunalma sırası, hayatı buhranlar içinde kıvranan insanları tedavi etmekle geçen bu doktora gelmişti. Rüyaları kâbusla bitiyor, her gece kan ter içinde uyanıyordu. Uykuları delik deşik olmuştu. Uyanıkken de, uykudayken de rahat yoktu kendisine.

Nihayet karar vermişti: Hayatına son verecekti. Daha fazla güç yettiremedi bu bunalıma..

Sanki iki el boğazını sıkıyordu. Kendisini gökyüzünden derin boşluklara bırakıyor, dipsiz karanlıklara savuruyorlardı. Tutunacak hiçbir dalı yoktu. Ne kapısını çalan, ne de arayan… Neredeydi onca iyilik yaptığı insanlar?

Bir an dışarıya çıkmak geldi içinden. Elindeki kalemi bıraktı mektup yazmak için oturduğu masaya. Hem mektup yazsa kime yazacaktı, kim okuyacaktı?

Çocukları, aylar geçer ziyaretine gelmezdi. Onları küçüklüklerinden itibaren “Hiç kimseden yardım istemeyin, insan, kendine yeten bir varlıktır” diye yetiştirmişti.

Bilim kurgunun babası Isaac Asimov’un “İnanmayan bir insanın en büyük ıstırabı şükretmek istediğinde şükrünü kime yönelteceğini bilememesidir” sözü geldi aklına. Kime veda edeceğini bile bilemiyordu.

İnsanlar parklara kırlara koşuyordu. Bu bahar bütün çiçekler açmıştı ama onun kalbinin yamaçlarındaki çiçeklerin hepsi solmuştu. Ruhunda oluşan buz dağları bir türlü çözülmüyordu. Dışarıdaki bahara inat, içindeki karanlık vadilerde tipiler savruluyordu.

Son bir defa daha Londra’daki baharı görmek istedi. Sessiz sakin kendi sokağında yürümek geldi içinden. Sonra vazgeçti. Bir an evvel içinde açılan boşluğa bırakmak istiyordu kendini. Tekrar masasının başına oturdu. Eline kalemini aldı yeniden.

Allah’a mektup yazmak geldi aklına. Sonra, “İnanmadığım birine yazamam” diye vazgeçti. “Kimseden yardım istemeyin” diye yazmıştı ya kitaplarında. Hem olmayan birisine nasıl yazacaktı? Yıllarca sokağın başındaki mabedin önünden geçmişti de, dönüp bakmamıştı bile.

Bu, hayattaki son şansıydı. Bunu denemek istiyordu. Kararını verdi. Bir kâğıt aldı çekmecesinden ve “Ey Allah var mısın yok musun emin değilim, eğer varsan lütfen bana cevap ver. Çünkü ben hayatıma son vermeye karar verdim.” Altına da John diye imza attı.

Masadan kalktı. Önce bir ip bulmalıyım diye düşündü. Bu sırada iki el durmadan boğazını sıkıyordu. Kendisini bu ellerden kurtarmanın zamanı gelmişti. Yıllarca en hayati çalışmalarını yaparken kullandığı sandalyesi ilişti gözüne. Onu meşhur eden bu sandalye, idam sehpası olacaktı.

Susuzluktan içinin yandığını hissetti. Mutfağa doğru yürüdü. Sevimli kedisi kendini takip ediyor, ayaklarının arasında dolaşıp duruyordu. Zavallı hayvan bir şeyler hissetmiş olmalıydı, belki de onu vazgeçirmeye çalışıyordu. Kana kana içti suyu. Kendisinden sonra kimsenin su vermeyeceğini düşünerek, kedisine de su verdi. Önüne birkaç gün yetecek kadar yiyecek koydu. Evde hapis kalmasın diye pencereyi de hafifçe araladı.

Her şeye gücü yeten aklıyla kurduğu idam sehpasına doğru yürürken, çok sevdiği çiçekleri gördü. Yanlarına gitti, tek tek okşadı. Su verdi. Kuruyan bir yaprağı kopardı. ‘İnsanlar da, umutlarını kaybettiklerinde kuruyorlar’ diye düşündü.

Metanetli bir insandı ama nasıl olduysa o anda bırakmıştı kendini. Az önce kopardığı kuru yaprağın üzerine gözünden bir damla yaş düştü.

Birden kapının zili çaldı. Durakladı. Aylardan beri çalmayan bu zile dokunan da kimdi? Kapıya doğru yürüdü. Karşısında gökçek yüzlü bir delikanlı duruyordu.

– Buyurun ne istiyorsunuz” dedi.

Mustafa Bey elindeki davetiyeyi uzattı. “Allah’ın Yüce Peygamberi.” diye başlayan davetiyenin üzerindeki Allah kelimesinden gözlerini ayıramıyordu. Mustafa Bey yarım yamalak İngilizcesiyle “Bu akşam İslam Peygamberi Muhammed’in (s.a.v.) doğum gününü kutlayacağız. Sizi de bekliyoruz” diyordu. John önce şaşırdı. Sonra “Bu, Ona yazdığım dilekçenin cevabı olmalı” diye düşündü. Hiç tereddütsüz “Geleceğim” dedi.

Mustafa Bey de şaşırmıştı. İlk defa bir İngiliz hiç sorgulamadan geleceğini söylemişti toplantılarına. “Bekliyoruz” diyerek sevinç ve şaşkınlık içinde oradan ayrıldı.

John uzun zamandan beri dışarıya ilk defa bu kadar huzurlu çıkıyordu. Kendisini nelerin beklediğinden habersizdi. “Bu O’ndan cevap olmalı” diye yineledi kendi kendine. Tam vaktinde Friends House’a vardı.

Kapıda onu Mustafa Bey karşıladı. Kanı kaynamıştı bu delikanlıya. Gülüşünden güller dökülüyordu sanki. Tokalaştılar. İlk defa elinin bu kadar sıkıca tutulduğunu hissetti. Sanki semadan bir kutlu el inmiş ve elinden tutmuştu. Gözlerinin içi gülüyordu delikanlının. “Belli ki gelişimden çok mutlu oldu” diye düşündü John.

Londra’nın bu görkemli salonunu her dinden, her kültürden binlerce insan doldurmuştu. Rengârenk ışıklarla aydınlatılmıştı salon. Sahne özenle dekore edilmişti.
Önce farklı dinlere ait korolar geldi sahneye. Üzerlerinde kendi dinlerini temsil eden elbiseler vardı. İlahiler söylediler. Salondakiler dakikalarca ayakta alkışladılar koroyu. Sonra bir konuşmacı aldı sahneyi ve tane tane şunları söyledi:

“Değerli konuklar! Bugün bizim Peygamberimiz, İslâm Peygamberi Hazret-i Muhammed’in (s.a.v.) doğum günüdür. Hazreti İsa (a.s.) da, Hazreti Musa (a.s.) da bizim peygamberlerimizdir. Onları da bugün burada birlikte anacağız. Peygamberler insanlık semasının yıldızlarıdır. İnsanlar yollarını onlarla bulur. Onlar olmasaydı biz nereden geldiğimizi, niçin geldiğimizi, nereye gittiğimizi bilemezdik. Onlar bize tek olan Allah’a yönelmeyi öğrettiler. Yoksa bizler doğruyu nasıl bulacaktık? İnsanlık buhranlar anaforunda savrulurken, onlar yetiştiler her devirde insanlığın imdadına. Biz onlara çok şey borçluyuz.”

Konuşma uzayıp gidiyordu. John koltuğuna gömülmüş gözyaşlarıyla dinliyordu. Son derece etkilenmişti söylenenlerden.

Gece sona erdiğinde Mustafa Bey yanında bitiverdi. John onu bir kenara çekti:

-Biliyor musun, dedi, bugün kapımı çaldığınızda son dakikalarımı yaşıyordum. Siz beni sonsuz bir karanlıktan kurtardınız. Derin bir boşluğa savrulurken elimden tuttunuz. Sizi O gönderdi biliyor musunuz? Bu geceyi izledikten sonra anladım ki, O bana cevap verdi. Hem de bir ömür boyu kapısına uğramadığıma hiç aldırmaksızın. O benim sesimi duydu. Şimdi inanıyorum: O var, çünkü O bana cevap verdi. Biliyor musunuz, bu geceyi hayatımın sadece bütün gecelerine değil, gündüzlerine bile değişmem.

Tipiler dinmiş, içindeki buz dağları eriyordu. Karların altındaki kardelenler bağrındaki baharı zorluyordu. Kendini kuşlar kadar hür hissediyor, sonsuzluğa kanat çırpıyordu.
Mustafa Bey o gece bir kez daha anladı ki, birisini kurtarma derdi olmayanın kurtulma derdi de yoktur.

Yaptıkları işin güzelliği, yorgun yüzlerine vurmuştu Mustafa Bey ve arkadaşlarının.
Londra’da Nisan yağmurları yağmaya devam ediyordu.

sponsor reklam
Benzer konular
Yorumlar
sponsor reklam
Dualar

Dilek Duası, Hacet Duası, Sınav Duası gibi dualara da yer veriliyor

Esmaül Hüsna

Esmaül Hüsna mücizeleri ve ne zaman ne kadar Esmaül Hüsna okuyacağınıza dair bilgilere yer veriliyor

Hadis-i Şerifler

Peygamber efendimiz (sav) sözlü ifadelerine yer veriliyor

Şifalı bitkiler

Hastalıklara alternatif çözümler getiren mucizevi şifalı bitkilere yer veriliyor

Hastalık

Hastalığınıza tıbbi çözümler ile yaklaşan bilimsel bilgilere yer veriliyor

İslami bilgiler

İslam dininde neyin nasıl olduğunu ve neyi nasıl yapacağınıza dair bilgilere yer veriliyor

Allah’ın razı olduğu şekilde “Maddi ve manevi güzelliğe erişmek için”ESMA

El Cemil El-Cemil Anlamı: Zatı, sıfatları, fiilleri ve isimleri güzel olan ve tüm güzellikleri yaratan O’dur! – Allah’ın kâinatta yara...

Allah’a emanet etmek için Dua

Kendimiz,nefsimiz,tüm sevdiklerimiz ve ümmeti Muhammet için okunabilecek önemli bir duadır.Peygamber Efendimiz(s.a.v) tarafından okunmuştur....

En’am Süresi 124 ncü Âyet ile Dualar Red Olmaz

Kur’anı Kerim’de En’am Süresi çok önemli sürelerden biridir.Bu Sürede  124 ncü Ayette 2 Allah Lafzı vardır.Bu Allah lafzı ...

Seyyidet Nefise Hazretlerinin ruhuna Okunan Yasin (Hayırlı tüm dileklerin kabulü)

Hayırlı bir dileğinin kabulünü isteyen,Her hangi bir hacetinin kabulünü isteyen,Her hangi bir işinin hayır ile sonuçlanmasını isteyen. Her h...

Sürekli yorgunluk hissi ve olumsuz etkilerden arınmak için Dua tertibi

  Günlük yaşamında,sürekli yorgunluk hissi olan,bir şeyler yapamama durumundan ,bu olumsuz olan yaşamınızı düzeltmek,yaşam enerjinizi y...

Çalışma istemini artıran Önemli Esmalar(Dersler veya İş gibi)

Kendimiz,evlatlarımız ve diğer yakınlarımızda çalışma isteği yok ise.Bu dersler olabilir veya çalışma  yaşı gelmiş ve çalışmak zorunda olduğ...

Hıfz-ı İman Namazı(İmanı Koruma ve Kurtarma Namazı)

HIFZ-I İMAN (İMANI MUHAFAZA NAMAZI) SÜNNETTİR. “Bustânü’l-ârifîn” sahibinin, senedi (isnadı) ile Abdullâh ibni Ömer (Radıyallâhu Anhümâ)ya d...

Eşler arası kırgınlığın sona ermesi için Esmalar Ve Dua

Eşler arası kırgınlığın sona ermesi için barış olması için aşağıdaki esmalar ve duanın okunması,kırgınlığın sona ermesi için çok önemlidir.B...

Yaşam enerjisini kaybedenlerin “Yeniden kazanması için” Esmalar ve dua

Yaşam enerjisini kaybeden kimseler  yaşamaktan zevk almazlar,hiç bir şey yapmak istemezler.Üzerlerinde çok büyük bir yük olduğunu hissederle...

AMENTÜ DUASI VE FAZİLETLERİ

AMENTÜ DUASINI OKUMANIN FAYDALARI İmanını kuvvetlendirmek ve günahlardan arınmak için okunan Amentü duasının okunması için özel bir zamanı b...

esmaül Hüsna
İsminizin ebced değeri ..İsminize bakan esma nasıl bulunur?

Esmaül Hüsna’dan her biri başka bir isme bakar.Dolayısıyla siz de kendisiminize bakan esmayı tesbit edip her gün çıkan miktarı  okuyun...

Dua1
Bu duayı (41) defa okuyanın haceti kabul olur

“Ahmet Ziyâeddin Gümüşhânevi hazretleri buyuruyor ki: “Muyiddin-i  Arabî hazretlerine ait aşağıdaki duayı(41) defa okuyup haceti...

dua budur
Çok kıymetli bir dua her türlü istek için”Çok tesirli bir duadır”

Aşağıdaki Ayet-i  kerimenin  faydaları Hastalıkların tedavisinde. Dert ve sıkıntılardan kurtulmak. Hapisten kurtulmakta.  Borç ödemekte çok ...

fetih1
Her hangi Bir Dilek İçin Fetih Suresini Okumak( 7 günde 41 defa okuma usulü)

        Sıkıntılarınızdan kurtulmak,her hangi bir dileğinize kavuşmak için Fetih suresi çok makbul olan ve denenmiş bir ...

dua budur
Her türlü hacet için 7 gece Ayetel kürsi okumak

HER TÜRLÜ İSTEK ARZU VE HACET İÇİN OKUNACAK AYETEL KÜRSİ OKUMA  ŞEKLİ. HER KİM BU ÇALIŞMAYI 7 GECE ARALIKSIZ SAAT 23:00 İLE 06:00 ARASI OKUR...

dar
Çok kuvvetli ve makbul olan hacet duası

  Akşam namazını kıldıktan sonra (40) defa okunan aşağıdaki dua kabule şayan bir duadır.Çabuk kabul olması için,3 gün yada 7 gün arka a...

dar
Bekarlar için “evlilik duası”

Hayırlı bir evlilik yapmak isteyen bekar kardeşlerim cuma ezanı vakti (1062) kere “Ya Bais Celle Celalühü” ismi şerifini okuyup,...

şükür
Duaları kabul olanlar ve okudukları dualar

Sayfamızda üye olan kardeşlerimden zaman zaman paylaştıkları faydalandıkları duaların toplamı..Kendilerine payalaşımları için teşekkür ediyo...

dar
Sınavlarda Başarılı Olmak İçin Dualar(Nihat Hatipoğlu)

   DUA : “Bismillahirrahmanirrahim.Ya Hayyu,Ya Kayyum,Birahmetike estegisu” “Allahım! Hayy ve Kayyum isminle ve rahme...

İnşirah Suresi ve faziletleri(içi daralanlar,selamete çıkmak isteyenler,dileği olanlar)

İnşirah Suresi: Bismillahirrahmanirrahim. “Elem neşrahleke sadrak.Ve veda’na anke vizrak ellezi engada zahrak.Ve refa’na l...