İmkansızı Gerçekleştirmek
Gerektiği zaman bir şeyi bırakabilmek o kadar kolay olmayabilir!
Mesela bir makam,rütbe,unvan,,,, daha bir çok sayılabilir.Ama bırakmak zorunda kaldığın zaman mutlaka düşünüp karar vermen gerekir.Senin için en önemli şey nedir? İşte o an karar verirsin.
Diyelim ki bir ağacın tepesindesiniz..bir tek meyve kalmış ağaçta ve sende çok açsın.Başkada yiyecek bir şeyin yok.Ağacın altında senin gibi çok aç bir kurt var.Sana diyor ki o meyve benim hakkım,bana vereceksin,vermezsen bende açım.Eğer sen o meyveyi yersen bende seni yemek zorunda kalacağım.Çok açsın ve o tek meyveye ihtiyacın var .Ama sen meyveyi kurt’a vermezsen canından olacaksın.İşte tam burada meyveyi vermeyi seçer ve canını kurtarırsın değil mi?
Bunun gibi bir çok örnek verilebilir.Aşağıdaki anlatılan öyküde bunu çok daha iyi anlayacaksınız.Bazen seçim yapmak zorunda kalır en sevdiğiniz şeyden vazgeçmek zorunda kalabilirsiniz!
Konfüçyüs,bir gün elinde bir cam kavanoz,öbür elinde irice,kırmızı bir elmayla sınıfa girdi.Girer girmez,sağ elini havaya kaldırarak sordu: “Bu elimde gördüğünüz şey nedir?”
“Kavanoz..” diye koro halinde cevap verir öğrenciler.
Konfüçyüs diğer elini havaya kaldırdı: “Peki bu nedir?”
“Elmaaaa…”
Ellerini indirdi.kavaonzu kürsünün önüne koydu.Elindeki elmayı içine attı.Gülümseyerek sınıfa döndü,”kavonozdan çıkaran elmayı yer.” Çocuklardan biri kalktı.”Ben çıkarabilirm.”
“Gel çıkar bakalım” dedi konfüçyüs.Elini kavanoza rahatça soktu,elmayı kolayca avuçladı.Ama elmayı bir türlü dışarı çıkaramadı.Elma ile birlikte eli kavanozun ağzına sığmıyordu.Fakat çocuk elmayı da bırakmak istemiyordu.Konfüçyüs’e yalvarırcasına baktı:”Hocam elimi kurtaramıyorum.”
“Elmayı bırak”dedi konfüyüs.
“Ama elma yemek istiyorum.”
Bütün sınıfla birlikte konfüçyüs de bir kahkaha attı.
“İki şeye aynı anda her zaman kavuşamayabilirsin,oğlum.”Tercih yapmak zorunda kalabilirsin.”
Çocuk düşünüyor formül arıyor,ama bulamıyordu.
Ya eli kavanozda kalacak ki o takdirde zaten elmaya kavuşamıyacaktı,ya da elmadan vazgeçip elini kurtaracaktı.
İki şıkta da elmayı yeme zevkinden mahrum kalıyordu.Mecburen elmadan vazgeçecekti elini kurtardı.
Konfüçyüs sınıfa dikkatle baktı,”Peki bu elmayı kavanozdan ben çıkarabilirmiyim?”
“Hayır…” diye bağırdı tüm sınıf,”İmkansız..”
Ve konfüçyüs imkansızı başardı.herkesin gözünün önünde avucunu açtı.Kavanozu ters çevirdi,elma yuvarlanarak yere düştü.Bu sonucu gören herkes çok şaşırdı.Bu kadar basit bir yöntem neden akıllarına gelmemişti? Konfüçyüs ise herkesin aksine son derece ciddi görünüyordu.
“Çocuklar” dedi.”Aslında bu göründüğü kadar basit bir şey değil.”
“Ama çok basit” diye cevap verdi çocuklardan biri,”kavanozu ters çevirince elma avucuna düşüyor.”
“Görünene aldanma evlat” derken konuşan çocuğa döndü Konfüçyüs.Elma tutan elini havaya kaldırdı,herkese gösterdi:”Gerektiği zaman bir şeyi bırakabilmek ,gerçekten basit bir iş değil.”
Bırakmanız gereken bazen bir elma olabilir.
Bırakmanız gereken şey bazen bir makam olabilir.
Bırakmanız gereken şey bazen bir maaş olabilir.
Bırakmanız gereken şey bazen bir unvan olabilir.
Bırakmanız gereken şey bazen bir rütbe olabilir.
Bırakmanız gereken şey bazen bir iktidar olabilir.
“Unutmayın:Bırakmanız gerekeni bırakmadan özğür olamazsınız…”