Çocuklarınızın mutsuz olmasını istemiyorsanız “Üstün Dökmen” önerilerini okuyun
Öss.Sınavı yada başka konulardançocuklarının seçimlerinde anne-babaların yaptıkları hatanın,çocuklarının ömür boyu mutsuz olmalarına neden olacağını belirten Prof:Dr.Üstün Dökmen,Anne-Babalar’a aşagıdaki önerileri sunuyor.
Sevğili Anne-Babalar Prof.Üstün Dökmen’in aşağıdaki önerilerine dikkat etmeniz rica ediyorum.Çünkü çocuğunuzun mutsuzluğu sizin de mutsuzluğunuzdur.Onun mutlulugu ise sizin mutlulugunuz dur……
Prof. Dr. Dökmen, “Gençler meslek tercihi yapacakları zaman devreye anne babalar giriyor ve çocuklarının çok para kazandıran meslekleri seçmelerini istiyor” dedi.
Birçok anne babanın, ‘kendi başına bırakırsam, çocuğum istediği yeri yazar’ diyerek tercih formlarını kendilerinin doldurduğunu anlatan ve bu durumu gençlerin bireysel tercihlerine saygısızlık olarak niteleyen Dökmen, şöyle konuştu:
“Burada anne babaların varsayımı şu: ‘Çocuğum robot gibidir, iyi para getirecek bir bölüme koyarsak yapar, nereye girse okur.’ Oysa bu düşünce çok yanlış…” “Hatır için belki bir kere çiğ tavuk yenir; ama hatır için sevmediğiniz bir okula girip, 40 yıl aynı konuda çalışmak istemezsiniz. Onun için gençler, hangi mesleği yapacaklarına heveslerine ve yeteneklerine göre kendileri karar vermeli. Sevdiği ve yeteneğine uygun işi yapan para da kazanır, meşhur da olur.”
Anne babalara, çocuklarını yaşamla tanıştırmalarını öneren Dökmen, “Farklı mesleklerdeki kişilerle çocukların sohbet etmesini sağlasınlar. Avukat, tiyatrocu, mühendis, doktor veya gazetecilerden meslek hakkında bilgi edinmelerini sağlasınlar” dedi. Dökmen doğru meslek seçiminde, rehberlik hizmetlerinden yararlanmanın da önemli olduğunu kaydetti.
ÇOCUKLAR YARA BANDI DEĞİLDİR
Bazı anne babaların çocuklarına, kendi yapamadıklarını yaptırmak istediğini ifade eden Dökmen, “doktor olmak isteyen, ama hayalini gerçekleştiremeyen bir hanımefendi, bunun içinde kalan bir yara olduğunu, bu nedenle 3-4 yaşındaki kızını doktor yapmaya karar verdiğini anlattı. Oysa çocuklarımız, yara bandı değildir. Onları kendi istediğimiz mesleklere yönlendirerek, ‘oh yarama merhem sürüldü’ demek doğru değil” diye konuştu.
Çocukluğundan beri basın-yayın bölümünde okumak isteyen bir gencin yüksek puan alması üzerine, ‘puanın ziyan olmasın, hukuk ya da işletmeye gir’ diye yönlendirildiğini anlatan Dökmen şunları kaydetti:
”Puan ziyan olmasın diye bir bölüme girmek çocuğun tüm hayatının ziyan olması demektir. Ekmek parası için avukatlık, doktorluk, muhasebecilik yapan, ancak kalbinde müzik, resim, dans olan birçok insan var. ‘Şu mesleği tercih edersen aç kalırsın’ diyorlar, ama istemediği mesleğe girenin duyguları aç kalıyor.”
İSTEDİĞİ PUANI ALAMAYANLAR
ÖSS’de yüksek puan alamayan gençlere seslenen Dökmen, iyi puan alamamanın dünyanın sonu olmadığını vurguladı. Gençlerin kendilerine mutlu ve başarılı olmak, kendini ve dünyayı tanımak gibi hedefler koymalarını öneren Dökmen, “üniversite olur olmaz, önemli olan kendilerini ne kadar geliştirebildikleri ve dünyayla ne kadar uyum sağladıkları” diye konuştu. Okumak istediği bölüm için yeterli puan alamayan öğrencilerin, ‘bari puanımın yettiği bölüme kaydımı yaptırayım, açıkta kalmayayım’ düşüncesiyle hareket etmemeleri gerektiğini belirten Dökmen, gençlere hedeflerine ulaşmak için çaba göstermelerini ve tekrar sınava girmelerini önerdi.