Arefe günü öğle ile ikindi arası çok faziletli bir namaz(Cennet kapıları açılır)
Arefe günü öğle ile ikindi arası namaz
Ebû Huryere(r.a)’dan rivayet edilen bir hâdis-i şerifte şöyle buyurmuştur;
“Her kim Arefe günü öğle ile ikindi arası (4) rekat namaz kılar ve her rekatta bir Fâtiha ,(50) İhlas süresi okursa;
Bu kişiye bir milyon sevap yazılır.Kur’ân-ı Kerim’deki her harfe mukabil cennette bir derecesi yükselir ki,her iki derece arası beş yüz senelik mesafedir.
Allâh-u Teâla Kur’ab-ı Kerim’deki her harfe mukabil yetmiş huriyle evlendirir;her huri birlikte inciden ve yakuttta yapılma yetmiş bin sofra vardır ki;her sofranın üzerinde yeil kuş etlerinden yetmiş bin çeşit vardır.
Yemeklerin serinliği karın serinliği,tadıbalın tadi,kokusu da misk kokusudur.O yemeklere ne ateş ne de demir(tencere) değmemiştir.(Yiyen kişi) son yediği yemeğin tadın ilk yediğinde hissettiği lezzet kadar hissedecektir.
Sonra onlara(bu namazı kılan kullara cennette) iki kanadı kırmızı yakuttan ve gagası altından olup yetmiş bin kanadı bulunan büyü bir kuş gelir de işitenlerin mislini duymadığı derecede zevk veren bir sesle”Aefe ehline(o mübarek güni ibadetle ve namazla geçirecek onun ehli olmayı hak etmiş kişilere) “merhaba! diye nida eder ve böylece o kuş o(namazı kılan)nlardan her bir adamın(yemek) çanağının içine düşer de,kanatlarından her bir kanadın altından yetmiş çeşit yemek çıkar.Sonra o kuş silkelenip uçar.
(Bu namazı dünyadayken kılmış olan kul) kabrinene konulduğu zaman Kur’an-ı Kerim’de bulunan her harfe mukabil kendisi için bir nur parlar ki(o nurunkuvveti sayesinde) Kâbe’nin etrafında tavaf edenleri bile görür.Neticesinde kendisi cennet kapılarından bir kapı açılır.İşye tam o anda,gördüğü sevap ve ikram(lara bir an evvel kavuşma arzusu)dan dolayı :” Yâ Rabbi!kıyameti çabuk kopar! Ey Rabbim! Kıyameti kâim eyle” demeye başlar.
(Geylâni,el-Ğunye,2/60)