NEŞELİ BİR HAYAT YAŞAYIN! BU SİZİN ELİNİZDE( Mucize istiyorsanız’ “Allah” )
İçindeki boşluktan dolayı hayattan zevk almayan insanlara ulaşıp onların tekrar zevk almalarını sağlamaya çok önem veririm.
Bilge bir kişinin söylediği gibi, “İnsanlar hayattan zevk almalı ve dolu dolu yaşamalıdır.” Hayatı dolu dolu yaşamak, hayattan zevk almayıp içinde boşluk hissetmenin tamamen zıddı olan bir yaşama biçimidir.
Size bir önerin;ömrünüz boyunca içinizdeki boşluğu olumlu düşüncelerle doldurmak gerektiğine inanarak yaşayın.İçimizi neşe, heyecan ve olumlu düşüncelerle doldurursak üzücü olaylara karşı daha dirençli olabilir, işleri daha iyi yapabilir ve iş yapma yeteneğimizin geliştiğini görürüz. Şimdi içimizdeki boşluğun olumlu şeylerle doldurulması gerektiğini gösteren hemen etkisini gösteren bir örnek bir yazıyı okumanızı istiyorum.Bu yazı bir kitaptan alınmıştır.Beni çok etkiledi size de faydası olacaktır.
“Aralık ayının sonlarına doğru, soğuk ve kasvetli bir kış gününde büromda çalışıyordum. Hava kararmıştı ve hemen hemen akşam olmak üzereydi. O sırada sekreterim odama geldi ve “Salonda bir adam var, çok stresli ve canı sıkkın, sizi görmek istiyor,” dedi ve ekledi: “Giyimi gayet düzgün, fakat ben sinirli halinden korktum. Meşgul olduğunuzu ve rahatsız edilmek istemediğinizi söyleyeyim mi?”
Benim gibi insanlara yardım edip onların sorunlarını çözmeyle ilgili bir işte çalışıyorsanız, her türlü olayla karşılaşmaya hazır olmanız gerekir. Böyle bir işi yaparken karşılaştığınız olaylardan korkmak doğru bir davranış olmaz. Onun için sekreterime adamı içeri almasını, onunla görüşmek istediğimi söyledim. Adamın gözlerinde vahşi bir ifade vardı. “Sizin bu gün Hil-Ton otelinde yaptığınız konuşmayı dinledikten sonra, bana yardım edebileceğinizi düşündüğüm için buraya geldim,” dedi. Sonra “Ben bir alkoliğim” diye sürdürdü. 1960′ lı yıllarda para kazanmaya başladığını ve iyi kazandığını, parayla satın alınabilecek her şeyi aldığını söyledi. Fakat içinde bir boşluk bulunduğunu ve bunu bir türlü dolduramadığını belirtti. Hikayesini dinledikten sonra, “Gençliğinizde çok olumsuz düşünceler taşımışsınız, bu nedenle otuz yaşından sonraki hayatınız hep mutsuz geçmiş,” dedim. “Evet, otuz iki yaşım kadar hep para kazanmak için uğraştım. Aklım fikrim paradaydı. Bütün enerjimi ve gücümü para kazanmaya harcadım. Fakat otuz iki yaşıma geldiğimde, çok parası olan ama mutsuz bir insan olduğumu gördüm. Kendimi içkiye verdim. Ne olur, içimdeki boşluğu doldurmak için bana bir yol gösterin, yardım edin,” dedi. “Bende insanlara yardım edecek sihirli bir değnek yok, fakat kimin yardım edebileceğini biliyorum. Yaradan sizin hiç bir zaman bu durumda olmanızı istemez,” dedim. “Ondan yardım etmesini iste. O senin durumunu görüyor ve seni seviyor. Senin iyi ve mutlu olmanı istiyor,” diye sözlerimi sürdürdüm. Bunları duyunca ayakları üzerinde sıçradı “Tıpkı bir din adamı gibi konuşuyorsunuz. Onlar da insanlara yalnızca Yaradanın yardım edebileceğini söyler, başka bir şey bilmezler,”dedi ve veda bile demeden çıkıp gitti.
Yarım saat sonra sekreterin’ kapıdan kafasını uzatıp, “Geri geldi, ama çok üzgün,” dedi. “Kim geri geldi?” diye sordum. “Az önce öfkeyle çıkıp giden adam,” dedi. Adam içeri girince şaşkın bir şekilde karşımda durdu ve “Bana ne oluyor doktor, acaba aklımı mı oynatıyorum?” diye sordu. Neler olduğunu anlatmasını söyledim. “Buradan öfkeyle dışarı çıkınca, kafamın içindeki bir ses devamlı beynimi didiklemeye başladı. Yolda her taraf bana kapkaranlık görünüyordu. Hiçbir şey göremiyordum. Derken caddenin altıncı ve yedinci sokak arasındaki bölümü aydınlandı. Yoldan geçen insanların yüzünde bir nur vardı ve hepsi güzel görünüyordu. O an her taraf çok aydınlıktı, ışık gökten geliyordu. Sonra bana ne oldu, biliyor musunuz? ;içimde bir huzur duydum ve ruhumun temizlendiğini hissettim. Doktor, niçin öyle bir şey oldu, bana anlatabilir misiniz?” dedi. “Bilmiyorum, ne olabileceğini gerçekten bilmiyorum,” dedim. “Yalnızca şunu söyleyebilirim. Senin inanmadığın, senin sevmediğin yaradan sana yardım elini uzattı. O seni seviyor ve sana yardım etmeye başladı.” “Fakat ben hiçbir ses işitmedim, yalnızca bir ışık sokağı ve içimi doldurdu, bana mutluluk getirdi. kimi temizleyip beni huzura kavuşturdu. Acaba bir mucizeyle mi karşılaştım?” “Yaradan seni seviyor ve sana yardım etmeye başladı, yalnız bunu söyleyebilirim.” “Acaba ölüm saatim geldiği için mi oluyor bunlar?” “Hayır, yaradan senin ölmeni istemiyor. Yaşamanı istiyor, fakat mutsuz bir şekilde değil, neşe içinde.” Bir den ellerimi tuttu ve “Sana çok teşekkür ederim: Nor-man,” dedi. “Ama ben senin için bir şey yapmadım ki,” dedim. “Ben size karşı kaba davrandım, size kızdım, yine de bana karşı nazik davrandınız,” dedi.
“Sizin için yalnız dua ettim,” dedim.O günden sonra bu adamın hayatı tamamen değişti,bir daha içki içmedi,alkolü insanları öldüren bir şehir olarak görmeye başladı.İnsanlara yardım elini uzatan,kibar biri oldu.Hayattan zevk almaya ve dolu dolu yaşamaya başladı.Sonra 47 yaşında öldü.Onun mutlu bir şekilde öldüğüne eminim.
Bu adamın ömrü kısa oldu.Fakat çok mutlu ve neşeli bir hayat geçirdi.Zaten uzun yaşamak önemli değildir.Önemli olan,neşe ve mutluluk içinde,doya doya yaşamaktır.”
İçimizdeki boşluğu doldurmak için hepimiz böyle bir mucize yaşamayabiliriz.Fakat zihnimizin içindeki olumsuz düşüncelerden kurtulup Allah’a inanır ve onun bizi asla yalnız bırakmayacağını ve bizim mutlu olmamızı istediğini aklımıza getirmek de bizim için bir mucize değil midir?
Hadi bakalım arkadaşlar hep birlikte bu mucizeyi bizde yaratalım kendimizde.Biz istersek Yüce Allah bize de bir aydınlık bir nur gösterecektir.
Mutlu bir yaşam için,Allah inanç ve ondan yardım istemek şarttır.
Hoşça kalın sevgiyle kalın sonsuz mutluluklar diliyorum.