Öfkelenince neden bağırırız?Okuyun artık öfkelenmiyeceksiniz !
Öfke gerçekten insana bazen söylenmiyecek sözler söyletir.Sonunda pişmanlık olup,karşı tarafın kalbini çok kırıp onarmakta çok zorlandığınız durumlar yaratır.Öfkeniz geçince pişmanlık duyarsınız ama bakarsınız ki sizi bile inanamadığınız şekilde kırıcı olmuşunuzdur.
Öfkenin başlangıcı çılgınlık, sonu pişmanlıktır. (Thomas Carlyle )
Yan yana iki insan birbirine neden bağırır? Öfkelenince neden yüksek sesle konuşuruz? Sükunetimizi kaybettiğimiz için mi bağırarak konuşuruz yoksa bambaşka bir nedenden dolayı mı? Daha da kötüsü öfkelendikten sonra sesimizi yükseltmenin sonuçları? Bazen hiç istemediğimiz sonuçlara doğru olaylar kayıverir ve bu durum bizi düşündüğümüzden de zora sokar. “Öfkelenince neden bağırırız?” sorusunun yanıtı bu bilgelik öyküsünde saklı…
ÖFKELENİNCE NEDEN BAĞIRIRIZ ?
Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş. Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız? ” diye tekrar sormuş.
Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”
“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”