Kimlerdensiniz?
Bir genç evlenme hazırlığına girişmişti.Kendisi henüz küçükken anne ve babasını kaybetmişti.Bırakılan bir miktar mülkün geliri ve akrabalarının yardımıyla tahsilini bitirmiş,kazançlı ve dürüst bir iş sahibi olmuştu.Ancak küçük yaşta hem annesini,hem babasını yitirmenin hüznünü hayat boyu hep yanında taşımıştı.
Evlenme kararını vermesinin ardından,bu temiz ahlaklı gencin neşesi artmış,hayat bağları daha da kuvvetlenmişti.Ancak ,düğünden birkaç gün önce,bozuk bir yüzle bana geldi.Belli ki,bir üzüntüsünü anlatacaktı.Fakat başlangıç kelimelerini bulup çıkarmanın güçlüğü içindeydi.Bir süre sonra,rüzgar yiyip dayanağından kurtulan bir kapı gibi gürledi.Anlattığına göre, o sabah,nişanlısının teyzesi biraz küçümser bir edayla yanına gelip,ona şöyle demiş:”Ahbablarımız kızımızın kiminle evlendiğini görnek istiyorlar. Sizi söylüyoruz ama soruyorlar; acaba kimlerden diye, ne dememizi arzu edersiniz?”
Delikanlı bu soruyada bu sorunun sorulma biçiminede içerlemiş. Ama cevabı da yapıştırmış.
“Hanımefendi, dürüst ve karakterlilerden dersiniz oldu mu?”