Rüya Nedir? Bazı büyük şahısların rüyaları
Hiç bir kimse rüya görmüyorum diyemez değilmi?Çünkü rüya görüp görmemek bizim elimizde değil.İnsan da var olan fakat iç yüzüne bir türlü aklı erdiremediği duygular,bazı zamnlarda çok daha güçlü ve uyanık olur.Zaman ve mekan mefhumlarının sınırlarını aşarak geçmişte ve gelcekte veya o anda oluşumun bazı şeylerini örtülü ve belirsiz bir şekilde görürüz.İşte bu durum bazı kimselerde uyanıkken duygu ve ilham biçiminde,bazı kimselerde de rüya şeklinde ve Yüce Allah’ın tecellisiyle ortaya çıkar.
Rüyanın baan sadece zamanın anlamını,bazan bulunulan mekanı,bazan da her ikisini birlikte insanoğlu ne zaman ne de mekan olarak oluşumun gerçek anlamının iç yüzünü kavramakta acizdir.Bu anlmada rüya her ne kadar”nesnel” olarak tanımlanıyorsada yine de gerçek mahiyeti bilimemektedir.Zaten Yüce Allah da kulların bilğisi hakkında şöyle buyuruyor.“….De ki, size az bir ilimden başkası verilmememiştir.”
Uyku ve rüya birbirinden ayrılamz ikilidir.Bunlardan rüya ilmi de insanoğlunun yaradılışından beri süre gelne bir ilimdir.O kadar ki,bazı rüyalar,tarihte ulusların kaderine bile hükmetmiştir.İOysa rüyalar,bizlere simğeler veya yaklaşımlar halinde görünürler.İşte rüya yorumcularının asıl görevleri bu simgeleri,yaklaşımları,rüyaların yansıyan resimlerden neyi çağrıştırdıklarını,kimi,neyi sembolize ettiklerini ve anlattıklarını yorumlamaktadrlar.
Rüy yorumcuları rüyaları iki kısma ayırarak bunlara inanmak zorundayız diyorlar.Bunlardan birincisi,yakın ve uzak gelecekle ilğili gördüğümüz rüyalardır.Yorumlarının Kur’an-ı Kerim’de de yapıldığını gördüğümüz “Sadık veya Salih” rüyalardır.Örnek olarak bunlar ve benzer rüyalar “Rum Meik’in Rüyası,Zemzem kuyusunun bulunması,Osman Gazi’nin rüyası gibi bir çok örnek verebiliriz.
İkincisi kısım rüyalar ise;Yaşamımızda oluşan ve varolan şeylerin bazıları zaman zaman rüyada görmektir.
Birinci kısım rüyalar yani sadık rüyalar,bu olgunun gerçekliğini ortaya koymaktadır.Yine de rüya denen olgunun aslı ve içyüzü nedir? Bu soru insanın varoluşundan günümüze kadar ilği odağı olmuş ve bu konuda sayısız eserler yazılmıştır.
Psikanalistlere göre rüyanın tarifi şöyledir.“Rüya,şuur altına itilen arzuların akıl sansüründen kurtularak binç yüzüne çıkmasıdır.”
Oysa bu rüyaların bir yönüdür,bütün yönleri değildir.İnsan her ne kadar yeryüzünde bir çok şeylere vakıf olmuşsa da rüya denen sırrın karşısında bocalayıp kalmıştır.Çünkü rüyanın nasıl bir şey olduğunu,nasılgelip,nasıl gittiğini,nerede olduğunu,sonuçta nerede bulunacağını bir türlü bilemez.
Rüya hususundaki bilği Alim ve Habir olan Yüce Allah’ın gayb alemindeki nesnelerden biridir.insana verilen akıl kapasitesi kainatın kapsadığı sınrsız esrarı kavrayacak kudrette değilidir.Ancak halifelik görevini yapabilmesi için kendisine muhtaç olduğu sınırlı bir güç bahşedilmiştir.
Bu durumda şunu kanıtlamaktadır;Demek ki insanoğluna verilen aklı kapasitesi rüyayı kavrayacak güçte olmadığını bu ilmin kainatın yaratıcısı Yüce Allah’ın Peygamberlere verdiğini Yusuf Suresi 101.ayetinde görüyoruz.“Rabbim! bana rüyaları yorumlamayı,onların anlamını anlayıp açıklamayı öğrettin,buda ilminin nimetlerindendir.”
Kaynaklarda geçen bazı büyük şahısların rüyaları
Rum Meliki’nin rüyası:Peygamber efendimizin doğumundan otuz yıl öncesi…..
Rum ülkesinin Arabistan’a yakın sınırında hüküm süren bir Melik vardı.bir çok yerlerde buyruğu buyruktu.Bir çok Melikler onun hükmü altındaydı.Bu Rum Meliki, bir gece yatagında derin bir uukuya daldığı sırada,korkulu bir rüya görür.Hemen adamlarına seslenerek tabirci başını çağırtır.Gördüğü rüyayı anlatır.
“Rüyamda bir karanlık yerde oturduğumu gördüm.ÖYLE kARANLIKLAR İÇİNDEYDİM KİHEYBETİNDEN KORKMUŞTUM.Başımı,yüzümü,elbisemin etekleriyle örtüyordum.Birdenbire nereden geldiğini bilemediğim bir ses işittim.Bu ses bana” “aç gözünü”diyordu.Yavaş yavaş göz kapaklarımı kaldırdım.Bir de ne göreyim.Yerden göğe kadar nurdan bir direk dikilmemiş mi? BU AYDINLIK TA BOYNU UZUN,HARİKULADE YARATIKLAR DURUYORDU.Bu yaratıklar deveye benzemiyorlardı.Fakat üzerleride ay yüzlü ,ak sakallı kişiler binmişti.Bu,canavara benzeyen yaratıkların birinin üstüne de bir yeşilkubbe dikilmişti.Bu yeşil kubbeye götürülen yaratığın başı cezel yakuttandı.Boynu ak ve incidendi.Dört ayağı gümüşten,tırnağı altından,kulağı yeşil Kuyruğu da mercandandı.zeberceddendi.Bu harukilade yratığınüstünde bir yiğit oturmuştu.Elinde bir yalın kılç vardı.Yiğit halka hitap etmekte sorulara yanıt vermekteydi.Kubbenin içinde bir kimse vardı.Dört bir yanda görülen aydınlıkonun yüzünün nurundan geliyor.Kubbenin üzerinde bir bayrak dalgalanmaktaydı.Bayrağın başında bir hilal vardı.İşte yüreğim bu korkulu şeylerle korkarak uyandım.”
Melik bir süre anlattıktan sonra rüya yorumcusuna dönerek,”Şimdi bana bu korkunç rüyannyorumunu yapın”diye buyurdu.
Yorumcuların tümü susmuş;kubbe,bayrak ve hilalin ne anlama geldiğini düşünüyor, o harukulade canavarın ne olabileceğini kendi aralarında tartışıyorlardı.
Fakat kimse Melikin görmüş olduğu bu rüyayı yorumlayamadı.Nihayet yorumcu başı Melike:
“Ya Melik buraya yakın bir tapınak vardır.O tapınağın içinde yaşlı bir rahip bulunmaktadır.Bu rüyanızı yorumlarsa ancak o yorumlayabilir.”
Bunun üzerine Melik o kişinin getirlmesini buyurdu.Sözü edilen yaşlı rahip hemen Melik’in huzuruna çıkarıldı.Melik’in rüyasını dinledikten sonra Melike Başbaşa kalmalarını söyledi.Herkes dışarı çıkdıktan sonra yaşlı rahip rüyayı yorumlamaya başladı.
“Ey Melik” dedi. ” Bu rüyanın ortasında gördüğün karanlık küfür karanlığıdır.O elbisenin ucu ile yüzünü örtmen ise bu batıl dinine karşı gönlündeki tiksinmeyi gösterir.Bu yerden göğe doğru yükselen nurdan direk ise “İslam nurudur” O harikulada canavar görünen yaratık ise Yaradan’nın mücevherleriyle bezenmiştir.Ondaki sıfatlar, Burak sıfatıdır ki,son Peygamber,İsra yani Miraç gecesinde o Burak’ınüstüne binecek Mescid-i aksaya gelecektir.”
Melik büyük bir şaşkınlık içindeydi.Rahip yorumlarını sürdürdü.
“O Burak’ın üzerinde bir ak kubbe görmştün değilmi? O kubbenin içindeki güneş yüzlü bir kişi de oturmuştu öyle mi?
Melik ; “Evet ya rahip! öyle gördüm”
“İşte o gördüğün yüzü oarlak insan,Kureyşoğullarından Abdullah oğlu Muhammed’dir.Mekke şehrinde doğacaktır.Ahir zaman peygamberleridir.”
Melik bu sözlerle büsbütün şaşkınlaştı.Rahibe söyleyecek bir karşılık bulamadı.Ama gördüğü rüya yaşlı rahibin yorumladığı gibi zamanı gelince gerçekleşecekti.
Bundan sonraki bölümde bir kaç sadık rüya daha anlatacağım.Daha sonrada rüya yorumları hakkında yazım devam edecektir.
Hoşçakalın……