Sağlıklı Yaşam Allah’ın Rızasıdır(Nasıl Yaşarsan Öyle Ölürsün)
Gerçekten din ve sünnet konusunu araştırdığınız zaman,üzerinde, ne anlatılmak istediği ince ve derin düşünüldüğünde,Allah bizim sağlıklı yaşamamızı istiyor.Kendi adıma düşündüm ve araştırdım,Allah eksiksiz bir şekilde vücud vermiş.Vücudumuzda her organın ayrı ayır görevleri var.Onların sağlıklı işleyebilmesi için de gerekliolan bilğiyle donatmış bizi.İşte buarada dikkat edersek, biz kendi kendimizi hasta ediyor ve sağlıksız bir yaşamı kendimiz seçiyoruz.
Yazar,Mehmet Ali Bulut’un “Can Bogazdan çıkar” isimli kitabında; bu konuya şöyle yaklaşıyor.
“Din ve sünneti insanlara aktaranda gördüğüm bir yanlışlığa burada basitçe de olsa temas etmekte yarar görüyorum.Din alimleri ve hocalar,dini bize Allah’ın insana dayattığı ve insanın da ister istemez yapması gereken bir teklifler bütünü olarak anlatırlar.Hatta deyim yerinde ise dayatırlar.
Yani sanki insan dini emir ve yasakları yerine getirirse Allah’ın haşa bundan bir kazancı olacak gibi bir alğı meydana geirirlmiştir yüzyıllar içerisinde.Bu açıdan bakan biri içinnamz bir borçtur,oruç vazifedir.İstesede istemezese de insan bunu yapmak mecburiyetindedir.sanki bunları yerine getirmezse Allah insan küsecek,darılacak… İnsanın değil de Allah’ın tüm bu işlere ihtiyacı varmış gibi bir alğı,din alğımızın merkezine yerleşmiş durumda.Biz de bu sebeble,aslında bizim hayatımızı tanzimetmemiz için çizilmiş bu ibnadetler dünyasına,bir tür doğru yaşam klavuzu olarak değil de yerien geitirilmesi elzem ” borçlarımızmış” gibi telakki etmekteyiz.
Oysa insan dini emir ve yasakların,insanın bu dünyada daha rahat bir hayat sürmesi,kendisine verilen yetenekleri doğru ve tam inkişaf ettirebilmsei,kişisel gelişimini tamamlaması ve kendi potansiyelini açığa çıkarabilmesi için,ona yapılmış ikramlar olduğunu bilse,canla başla onları yerine getirme uğraşı içinde olur.
Ben dinin emir ve yasaklarının,ekmek ve su kadar insana lazım bir hayat rehberi olduğunu öğrendiğimde ömrümün büyük bir kısmını geçirmiş ve enbüyük sermayem olan aklımı ve içindeki keyifle yaşamam için verilmişbedenimi yeterince etmiş durumdaydım.
Ben ve benim gibi düşünen pek çok kişi dini alğıların ” Namaz kıl,çinkü Allah kılmayanı sevmez,Oruç tut,çünkü Allah oruç tutmayanı cezalandırır.sakın fazla yeme,çünkü Allah çok yiyip içeni sevmez”şeklinde kodlandığı bir kültür ortamında yetiştik.
O zamanda işin farkınd aolmayan bizim gibi tembel insanlar,” Ne yani ben ibadet etmesem,Cenab-ı Hak’ta bir şey mi eksilecek?” diyerek,kendimiz için hayat memat meselesi olan bu imkanlardan ve nimetlerden yararlanmayı bilemedik.Çünkü pek çoğumuza,bizim içinhayati birer yaşam dustüru olan bu hükümler,birer kuraldan öte bir şey değilmiş gib anlatıldı.
Oysa tüm bu “emirler”‘in kişinin bu dünayadaki bireysel yaşamı ve başarısı için,sağlıklı ve huzurlu bir hayat sürmesi için”işin aslını bile Yüce Kudret” tarafından yapılan öneriler olduğu öğretilseydi,dinin emir ve yasaklarına en azından bir doktorun muztar durumd aolan bir hastasına yaptığı telkin v eöneriler kadar önem verilirdi.Dinin telkin ettiği gerçek yaşam üsluplarının,yaşam için ne kadar gerekli eylemler olduğunu veya Peygamber/sav)’in yaşadığı hayat gibi bir hayat sürdürmenin cenneti buarada da yaşamak kadar değerli bir şey olduğunu insanlar bilseydi,inanın hiç kimse onları ihmal etmezdi.
Bize peygamber (sav)’in yaşama biçimi,bir yaşam ve aile rehberliği olarak anlatılabilse,göreceğiz ki onun yaşam tarzı,aynı zamanda başarının,huzur ve mutlulugun,iyibir aile reisi olabilmenin patriğidir.”
Burada yazarın çoğu fikirlerine katılıyorum.Evet zamnında bizler ,Allah’ı sevdirerek değil Allah’tan korkutarak büyütüldük.Annelerimiz,büyük annelerimiz “bize yemek yedirirken eğer tabakta yemek bıarkırsan Allah seni taş eder,Allah seni yakar” sözleriye Allah’tan korkuttular.Onlara kızamıyorum çünkü onlarda öyle büyütülmüşler ve öyle biliyorlarmış. onlar okuma yazam bilmeyen,bilsede araştıracak materyalleri ellerinde olmayan insanlardı.Ama Şimdi bizler için dururm böyle değildir.Bizim ve bizim çocuklarımızın işin doğrusunu yani din nedir?Dinimiz nasıl bir dindir? Bizlere neler öneriyor?.Bzie anlatılanlar doğrumu yanlış mı? bunları araştırabilecek,ayrıca bu konuda oldukça bilğili ve din uzmanlarımız var.İşte burada da biz ve bizim çocuklarımız kendi hayatlarımızı , kendi yaşantımızı ,kendi sağlığımızı bozmak için adeta umursamaz durumdayız.
Evet bizim dinimiz ve Yüce Allah asla yaratttığı kulun hasta olmasını,acı çekmesini,huzursuz ve mutsuz bir yaşam sürmesini istemez.Bunun içinde Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerimde açıkça Nasıl bir yaşam sürmemiz gerektiğini,nasıl sağlıklı olabileceğimizi,nasıl huzurlu ve mutlu yaşayabileceğimizi bize bildirmiştir.
Benim takıldığım ve çok üzüldüğüm nokatalrdan biri de içki,alkol konusu,tabi buna yiyiyp içmeyide katabiliriz. Gençler içki konusunda yada başka zararlı alışkanlıklar konusunda şöyle diyorlar.“Allah biz insanlara zevk verecek,rahatlatacak şeyleri hep yasaklamış” yeme içime konusunda ise bizler tıka basa yediğimiz zaman rahatsız olduğumuzu,nefes almakta zorlandığımızı,sağlığımızın bozulduğunu göre göre bu şekilde yemeye devam ediyoruz.
Halbuki yasak olarak gördüğümüz ve alğıladığımız bu şeylerin neden yasaklandığını,yada yapılırsa bizlerin zarar göreceğimizi bilerek yasaklandığını (bizim iyiliğimiz için ) anlayabilirsek,Allah’ın bizi sevdiği ve düşündüğü için yaptığını,bize kural gibi görünen şeylerin bizim faydamıza olduğunu göreceğiz.
Sağlıklı,huzurlu,mutlu bir yaşam kendi elimizde,bizler eğer istersek hem bu dünyada cennette, hemde ahirette cennette yaşamayı seçebiliriz.Bunun içinde Allah’ın bize sunduğu hayatı, onun bizim için sunduğu önerilere uyarak yaşamak gerekir diye düşünüyorum.
Tüm okuyanlarıma sağlık ve esenlikler diliyorum.
Zeynep Selvi/www.mutlulugunşifresi