Dualarımızın Sonunda “ÂMİN”Demek neden önemli okuyalım
DUALARIMIZIN SONUNDA “ÂMİN” DEMEK NEDEN ÖNEMLİ?
DUAYI “ÂMİN”SÖZÜYLE MÜHÜRLEMEK
Dualarımızı Rabbimizin kabulüne sunmak anlamına gelen “âmin” sözüyle sonlandırmalıyız. “Âmin” Allahım,kabul et” demektir.
Ebu Hüreyre’den (r.a) rivayet edindiğine göre,Peygamber Efendimiz(s.a.v) şöyle buyurmuştur.
“Duaların sonunda söylenen ” Âmin”mü’min kullarının dili üzerinde Âlemlerin Rabbinin mührüdür.(Camiüssağir 20)
” Bana dua edin duanızı kabul edeyim.”(Mü’min süresş,60 Ayet)
Bu ayetle bizi duaya davet eden Rabbimiz dualarımızdan her an haberdardır ve dua edip sonunda ” Rabbim kabul et”anlamında “Âmin” diyerek O’nun kabulüne sunduğumuz dilekcelerimizi Allah’ın mühürüyle kapatıp kendisine arz etmiş oluruz.
Bu konudaPeygamber Efendimiz(s.a.v) şöyle buyurmuştur.” Bana namazda olsun,duada olsun,Allah tarafından âmin demek verildi.Bu MUsa Müstesna,benden önce kimseye verilmemişti.Musa dua eder,Harun âmin derdi.Siz de duanızı âmin ile bitiriniz.Bu suretle Allah onu kabul eder.(Camiu’us Sağir 1,38)
Başkasının yaptığı duaya “âmin” demek ise bu duayı tasdik ederek,”Aynı şeyleri ben de istiyorum” demektir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) “İmam ,”Âmin” dediği zaman siz de “âmin” deyiniz.Zira kimin ” âmin” demesi meleklerin “âmin” demesine denk gelirse,o kişinin geçmiş günahları affolunur.(Buhari) buyurmuştur.
Sadece dünyevi ihtiyaçlarımız için değil,ahiretteki saadetimiz için de dua etmeliyiz.Rabbimiz sadece dünyadaki yaşam için isteklerde bulnanaları kınamaktadir.Öyle yapan kulların ahiret nasiplerinin olmadığını,hem dünya hem de ahiret için dua edenlerin ise kazançlı olacaklarını bildirmiştir.
“Ama insanların öyleleri vardır ki,;Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada ver” diye dua ederler.Böyle bir kimsenin âhiretten hiç bir nasibi yoktur.İnsanların öyleleri vardır ki,” Ey Rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver,öteki dünyada da iyilik ver ;bizi cehennem azabından koru”derler.İşte kazandıklarından bir payı olanlar bunlardırçAlah hesabı çabuk görür!” (2/bakara Suresi,200-202.ayetler)
Dualarda Allah’ın emir ve yasaklarına aykırı bir şey istenmez.İnsanın kendisine yararlı olup da başkasını zararına olacak şeyler de istenmemelidir.Peygamber Efendimi(s.a.v)z şöyle buyurmuştur.
“Bazı toplumlar duada sınırı aşacaklardır.siz onlardan olmaktan sakının” (Ebu Davud,salat,358)
DUALARIMIZIN DAHA ETKİLİ OLMASI İÇİN;
Sadece kendimiz için değil,herkes için dua etmeliyiz.Dua ederken önce kendimizden başlamalıyız,daha sonra yakınlık derecesine göre sırayla annemize,babamıza,evlatlarımıza,kardeşlerimize,akrabalarımıza,arkadaşlarımıza ve bütün müminlere dualarımızda vyer vermeliyiz.
“Rabbimiz! Hesap günü kurulucağı günbeni,anamı,babamı,ve bütün müminleri bağışla”(14/İbrahim Suresi 41 Ayet)
“Allaha’a korkuyla ve ümitle dua edin.Muhakkak ki iyilik edenlere Allah’ın rahmeti çok yakındır.”7/A’raf Suresi 56.Ayet)
Kur’anı Kerimdeki Ayetleri incelediğimizde,kulluk görevlerimizi yerine getirirken korku ve ümit duygularının bizler için çok önemli olduğunu görürüz.Sadece korku insanı ümitsizliğe sevk eder,sadece ümit ise şımarıklığa neden olur.Bu yüzden dualarımızı korkarak fakat ümit ederek yapmalıyız.
DUALARIN DEVAMLILIĞI ÇOK ÖNEMLİ;Nasıl ki hastalar iyileşinceye kadar tedavi görüyorlarsa”sorunlu olduğumuz konuyla ilğili dua ederken,ona neden olan manevi engeller ortadan kaldırmaya çalışarak duamız kabul oluncaya kadar kulluğumuz açeki düzen vererek dua etmey,i sürdürmeliyiz.Çünkü maddi ve manevi ihtiyaçlarımız,kulluğumuzu gözden geçirmemiz veya kulluk derecemizi yükseltmemiz için birer sınavdır.Bu sınavı başarıyla geçtiğimizde isteklerimiz de hakkımızda hayırlı olacak şeilde gerçekleşecektir.
“Rabbime dua ettim de kabul edilmedi” diyerek acele etmediğiniz sürece dualarınız kabul edilir.(Buhari,Davet,22)