Gençler ve Anne-Baba Çatışması
problemli gençlerimiz le konuşmalarımızda genellikle, sıkıntılarının çogunun Aileleriye olduğunu görüyoruz.Şüphesiz tüm Anne ve Baba’lar çocuklarıya problem yaşamak istemezler.Problemli gençlerin Ailerini dinlediğimizde” herşeyi çocuğumun iyiliği için yapıyorum ama bir türlü anlamak istemiyor” diyorlar.Olaylara tarafsız baktığımızda,anlaşmazlıkların ve çatışmalarında aslında iyi niyetli olan Ailelerin hatalı davranşılarından kaynaklandığını görüyoruz.
Anne ve babalar koruma içgüdüsü ile hareket ettikleri için,çocuklarının büyüdüklerini göremeyip,farkında olmadan çocuk muamelesi yapmaya devam ederler.Mesela bir Anne’nin kızına ahlak dersi verriken onun iyiliğini düşünmekdedir.Ancak ahlak dersi vermek genç bir kızda kararlarına ve düşüncelerine güvenilmediği duygusunu uyandırdığı için kendisini kötü hissetmeye yol açar.Bir Baba genç oğluna kaza yapmaması için arabayı nasıl kullanacağını uzun uzadıya anlatırken,onun güvenliğini düşünmekdeidr.Fakat gencin bu nasihatten aldığı mesaj şudur“Sen bunları düşünemiyecek kadar aptal bir çocuksun”.
Çogu Anne ve Baba’ lar övğünün faydalı olduğuna ,genci cesaretlendirdiğine, güven duygusunu güçlendirdiğine inanırlar.Yerini bulmayan Hakedilmeyen bir övğü beklenin aksine güvensizlik duygusu uyandırır.Genç övğünün kendisini idare etmek için yapıldığını hisseder.
Çogu evlerde maalesef” diyalog” yerine “Monolog” yani karşılklı konuşma yerine,tek kişilik konuşma vardır.Büyükler konuşur gençler dinler.Gençlerin lafa karışması ayıp sayılır.Kimi anne Babala’lar ise genç konuşurken başka şeyle meşgul olur.Etkili bir dinleme yapmazlar.
Gençlerle iyi anlaşmanın yolu:Onları çocuk yerine koymamak,ve hatalı iletişim dili kullanmmaktır.Etkili dinleme yapan Anne Babaya bir şeyler olur.Gencin gerçekde ne düşündüğü ve hissettiğini anlamaya,olaylara onun gözüyle bakmaya başlar.Buna psikolojide “Empati” deniliyor.
Empati yapmayı bilen ve öğrenen Anne Baba sayısı çok azdır.Başka bir deyişle karşısındaki insanı dinlerken kendisini onun koyan ve onu anlamak için çaba gösteren insan sayısı çok azdır.Karşımızdaki insanı anladığımız ve duygularını kabul ettiğimiz zaman kendi görüşlerimizi yeniden gözden geçirme ve yorumlama gereği duyarız.Karşımızdaki insaı gerçekden anladığımız ve ona hak verdiğimiz an değişiriz.Bu herşeyi bildiğini zanneden, önüne gelene akıl veren görüşlerinin yüzde yüz doğru olduğunu zanneden insanlar için korkutucu olabilir.“Çünkü Onlar yeni fikirlere ve farklı görüşlere açık değilidirler”
Kimi Anne ve Babalar da aşırı mükemmeliyetci insanlardır.Gençlere kurallara uymasını, her konuda mükemmel olmasını ister.Yaptığı her işde mutlaka kusur bulurlar.Kızının dağınıklıgınından yakınan Anne “Bu gidişle onun ileride iyi bir Anne ve ve kadını olacağını düşünemiyorum” der.Genellikle genç kızın buna cevabı”Ne yapsam anneme beğendiremiyorum.yaptığım her işde bir kusur buluyor.Başkalarının yanında bile beni eleştirmekden geri kalmıyor.O böyle davranınca benimde içimden iş yapmak gelmiyor.”
Gençler çağının en önemli çabası kimlik arayışı içindedirler.Kişinini özelliklerinin farkına varması.buözelliklerin gerçekleşmesini engelleyen her türlü olumsuz şartlarla mücadeleye girişmesi kimlik arayışının bir göstergesidir.
Çogu zaman anne Baba gencin bagımsızlık isteğinin Aileden kopma ve baş kaldırma olarak alğılar.Halbuki gencin amacı Aileden kopmak değil,o dış dünyayı ve diğer insanları tanımal ister.Ailenin içinde olduğu kadar toplumda da yer edinmek ister.
İşte kuşaklar arası çatışma dediğimiz bu dönem, yaşanması gereken bir dönem değildirr aslında.en azından böle olması gerekmez.çatışmanın sebebi gençler değil Anne ve Babalar dır.İnsanlar nedense Anne Baba olunca değişiyorlar.Bir zamanlar genç oldukalrını aynı sıkıtıları yaşadıklarını unutuyorlar.Umuyoruz ki gençlerimizde ileride Anne Baba olunca değişmez,kendilerininde bir zamanlar genç olduklarını unutmazlar.Umuyorum ki onlar “Empati “kurmayı öğrenip, çocuklarını dinlerken,kendini onların yerine koyarak dinlemeyi ve anlamayı başarırlar.
Kaynak:ALİ ÇANKIRILI