Mezarlığa doğru yürümeye başladı
Genç adam elinde bir demet gülle, koşarak sahile geldi. Gözleriyle sahili şöyle bir taradı, aradığını göremeyince yanında durduğu banka oturup sevdiğini beklemeye başladı.
Elinde sevgilisinin en sevdiği çiçeklerdi; kan kırmızısı güller… Dalından yeni koparılmış gibi tazeydiler, buram buram sevgi, aşk, özlem ve hasret kokuyorlardı. Her yaprağın üzerinde damlalar vardı sanki ağlıyorlardı. Genç adam güllere baktı ” Neden ağlıyorsunuz, bakın ben ne kadar mutluyum,” dedi.
Biraz sonra sevdiğini göreceği için kalbi hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Ne zaman onunla buluşmayı hayal etse, düşünse böyle oluyordu
Senelerdir sevgisinden bir şey kaybetmemişti. Onları hiçbir şey ayıramazdı. Genç adam saatine baktı. Sevdiği yine gecikmişti. Halbuki o sevdiğini bekletmeyi sevmezdi, onun için dakikalarca önce koşarak gelir onu beklerdi. Beklemeyi bile seviyordu. Ama sevdiği devamlı kendisini bekletiyordu. Olsun diye içinden geçirdi.” Herkesin bir kusuru olurmuş.”
Genç adam gözlerini önünde uzanan uçsuz bucaksız denize baktı, tıpkı sevdiği kıza olan aşkı gibi denizin de sonu yoktu.
Bu gün onlar için özel bir gündü. Kendi aralarında sözleneceklerdi. Delikanlı gidip iki yüzük almıştı. Tamam huyu böyleydi ama bu kadar önemli bir günde bari onu bekletmemeliydi.
Beklemeye alışmıştı artık.” Zararı yok biraz daha beklerim ” diye düşündü. Nsılsa az sonra sevdiği gelecek, ona sarılacak, kucaklaşacaklardı.
Martılara baktı, birbirleriyle ne kadar güzel oynaşıp uçuşuyorlardı. Tekrar saatine baktı genç adam. Artık endişelenmeye başlamıştı. Sevgilisi çok geç kalmıştı. Bu kadar geç kalmaması gerekiyordu. Her gün burada buluşmak için sözleşmiyorlar mıydı? O zaman neden gelmemişti? Aklına kötü düşünceler gelmeye başlamıştı. Yok… Yok… Olamazdı. Sevdiğine bir şey olamazdı. Onsuz hayat yaşanmaya değmezdi, yaşanmazdı. Gözlerini yere indirdi genç adam. Göz yaşlarını kimsenin görmesini istemiyordu. Zaten nedense etrafındaki insanlar ona sanki deliymiş gibi bakıyorlardı. Bu bakışlardan rahatsız olmaya başladı.
Yine aklına sevgilisi düştü. ” Neden gelmedi acaba?” diye düşünmeye başladı. Gözlerini kapattı. ” Yedi sene oldu.” dedi.
Yedi senedir hergün geliyordu bu sahile. Sevdiğini bekliyordu. Kalbi parçalanacak gibi oluyordu. Gözlerinden bir damla daha yaş güllerin üzerine damladı.
” Yine gelmeyecek galiba, en iyisi ben onun evine gideyim ” diye mırıldandı. ” Hiç olmazsa gülleri her zamanki gibi yanına koyarım, böylece ona vermiş olurum.” Diye düşündü.
Genç adam ayağa kalktı. Sevdiğiyle buluşmak üzere, yeşil tepenin ardındaki mezarlığa doğru yürümeye başladı.
Okumak isteyebilirsiniz
Verin o öküzü kurtulun