Ben kızımı özlüyorum
Adam yavaşlamadan önce göstergeye baktı. Hız limitini aşmış limitin elli olduğu yerde yetmiş üç ile gidiyordu. Son dört ay içinde dördüncü defa polis kontrolüne yakalanmıştı.
Arabasını sağa çekti. içinden ” İnşallah şu an yanımızdan daha hızlı bir araba geçer,” diye dua etmeye başladı.
Polis arabasından bir polis inerek kendi arabasına doğru geldi.
O da ne? Bu polis arkadaşı değil miydi?
Utancından arabanın koltuğuna iyice sindi. Bu durum yiyeceği cezadan daha kötüydü. Arkadaşı, arkadaş olduğuna bakmaksızın kendini durduruyordu. Hemde hız sınırını, trafik kurallarını ihlal ettiği için.
” Merhaba! Bu şekilde karşılaşmamız ne kadar tesadüf ” diye mırıldandı.
” Merhaba dedi arkadaşı” ancak gülümsemiyordu.
” Beni, karımı ve çocuklarımı görmek için giderken yakaladın.” diye gülümsedi.
” Evet, öyle,” Polis arkadaşı umursamaz görünüyordu.
” Son günler hep geç kaldım. Çocuklar uzun süredir beni doğru dürüst görmediler ve eşim de bu akşam patates ve biftek yapacağını söyledi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?”
” Evet anlıyorum. Ayrıca trafik kurallarını ihlal ettiğini de biliyorum,” diye cevapladı polis arkadaşı.
Bu taktiğin fazla işe yaramayacağını anlayan adam, taktik değiştirmem gerek, diye düşündü.
” Beni kaç ile giderken yakaladın?”
” Lütfen arabana biner misin dedi polis, 70 le gidiyordun.
” Bekle bir dakika lütfen. Seni gördüğüm an göstergeye baktım sadece 65 ile gidiyordum.”
” Lütfen arabana gir!” diye üsteledi polis arkadaşı.
Adam canı sıkkın bir vaziyette arabasına girip, kapıyı çarparak kapattı.
Polis not defterine bir şeyler yazıyordu.
Birden adamın aklına bir şey takıldı arkadaşı ne ehliyetini ne de ruhsatını istemişti. Neden diye düşündü adam.
Ne olursa olsun artık arkadaşlığıma son vereceğim diye düşünürken, Polis kapıyı tıklatmaya başlamıştı. Adam arabanın penceresini açtı, polis arkadaşını verdiği kağıdı aldı. Arkadaşı eli ile selam verdikten sonra arabasına geri döndü.
Adam elindeki kağıda baktı:
” Ceza değil bu,” diye kendi kendine söylendi. Bir anda sevinmişti. Kağıtta şöyle yazıyordu.
” Sevgili arkadaşım, benim bir kızım vardı. Altı yaşındayken hızlı araba kullanan biri tarafından öldürüldü. Yaptığı bu kazadan dolayı, şoför cezalandırıldı. Üç ay hapis cezasıydı. Bu adam hapishaneden çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar koklayıp sevdi. Ama ben… Ben kızımı tekrar koklayıp, öpebilmek için cennete gidinceye kadar beklemem gerekiyor. Bin defa adamı affetmeye çalıştım. Bin kere de affetmeyi başardım sandım. Belki başarmışımdır, ama hâlâ kızımı düşünüyorum. Lütfen benim için dua et ve dikkat et, tek bir oğlum var.”
Adam On beş dakika kadar yerinden kıpırdayamadı. Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti. Evine varınca, çocuklarına ve karısına sıkıca sarıldı.
Okumak isteyebilirsiniz
Hayalimdeki eşi buldum