Bu kürk sana hediyem olsun
Hz. Ali, Sıffin savaşından dönerken kürkünü kaybetmişti. Aradan, bir müddet zaman geçtikten sonra kürkünü bir Hıristiyanın sırtında görerek, geri almak için kadıya şikâyet etti. Hz. Ali ile hıristiyan arasında mahkeme kurulmuştu. Kadı Hz. Ali’ye sordu :
– Kürk senin mi? Seninse ispat edebilir misin? diye sordu.
Hz. Ali:
– Kürk benimdir, fakat ispat edemem, dedi.
Bu sefer kadı hırisityana sordu :
– Emirel Mü’mininin dediği duğrumu?
Hıristiyan:
– Kürk benim, fakat Emirel Mü’minin de yalancı değildir, dedi.
Kadı, Hz. Ali delil gösteremediği için kürkün hıristiyanın olduğuna karar verip adamı akladı. Kadının bu adilane kararı karşısında vicdanen hakikati anlatmak mecburiyetini hisseden hıristiyan, kürkü Hz. Al’ye teslim etmek üzere gelip:
– Ya Emirel Mü’minin! Bu kürk senindir. Sıffin savaşından dönerken atın arkasından düştü, ben de aldım. Fakat kadının verdiği karar beni fazlasıyla duygulandırdı. Müslüman olmaya bütün kalbimle karar verdim, beni affet dedi.
Bu sefer Hz. Ali adamdan memnun olmuştu:
– Mademki Müslümanlığı kabul ettin. Ben de bu kürkü sana hediye olarak veriyorum, dedi.
Böylece kürk yine aynı adamda kalmış oldu.
Kısa bir süre sonra bu kişi Hz. Ali’nin sancağı altında Nehrivan harbinde savaşırken görüldü.
Okumak isteyebilirsiniz
57 yıl nöbet tutan asker