Kısa bir mutluluk dersi(Öykü)
Kral sabah gezintisi sırasında bir dilenciye rastladı.
Dilenciye “Dile benden ne dilersen” dedi. Dilenci güldü ve “Sanki
dileğimi gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz” diye yanıtladı.
Kral dilencinin bu sözlerinden çok alındı ve dilencinin istediğini yerine getireceği konusunda ısrar etmeye
başladı:
“Pek tabii her dediğini yerine getirebilirim” dedi.
“Sen söyle hele; ne istiyorsun?”
Dilenci “Söz vermeden önce iki kez düşünün kralım”dedi.
Dilenci sıradan bir dilenci değildi. Kralın ilk yaşantısında öğretmeni olmuştu ve ona şu sözü vermişti:
“Bundan sonraki yaşantında tekrar karşına çıkıp seni uyaracağım.”
Kral bu olayı çoktan unutmuştu. Bu yüzden ısrar ediyordu:
“Ne istersen verebilirim. Ben güçlü bir kralım” dedi.
“Yerine getiremeyeceğim hiçbir dileğin olamaz.”
Bunun üzerine dilenci, çanağını uzatıp, “Şu çanağı
herhangi birşeyle doldurabilir misin?” diye sordu.
Kral kahkaha attı ve vezirine çanağı altınla
doldurmasını emretti. Çanak dolup taşmakta ve anında boşalmaktaydı.
Paralar buhar olup uçmaktaydı sanki.
Kralın onuru kırılmıştı. Bir dilenci çanağını dolduramadığı kulaktan kulağa yayılıyordu. Giderek pırlantalar, elmaslar,yakutlar akıtıldı çanağa. Ne var ki çanağın dibi yoktu sanki. Yedi yuttu ama boş kaldı.
Kral yenik düşmüştü. Dilenciye yalvarmaya başladı:
“Tamam, sen kazandın” dedi. “Dileğini yerine getiremedim ama ne olur bana çanağın neden yapıldığını söyle.”
“Çok basit” diye yanıtladı dilenci. “İnsan aklından yapılmıştır.
Yani insanın isteklerinden. Doymak bilmez oluşu
bundandır. Bu gerçeği bir kez kavrarsan yaşantın değişir. İstek
nedir ki! İstek ulaşılana dek, belli bir süre heyecan veren bir
duygudur. İstediklerini elde ettiğinde, tümü anlamını yitirir.
Neden? Çünkü beynin, aklın onları dışlar.
Heyecan, onu elde ettiğinde sönüp gider. Gene boşluğa
düşer, yeni bir istek yaratmak zorunda kalırsın.
İstek doyumsuzluk uyandırır ve giderek dilenci
olursun. Bir istekten bir diğerine çırpınıp durursun. Amacına
ulaşır ulaşmaz bir yenisini yaratırsın. İsteğin bu yönünü
kavradığında yaşamının dönüm noktasındasın demektir. Sürekli
yolculuk hali iyi sonuç vermez. Geri dön… Evine dön… Seni mutlu
edecek öğeleri dışarıda değil, kendi içinde ara!”
Unutmayın, Rufus Wainwright”in dediği gibi:
“Mutlu olmak için uğraş vermelisiniz. Mutluluğa, iş,
para ya da aşkla ulaşılmaz. Mutluluk sizinle kendiniz arasında bir
meseledir.”
Okumak isteyebilirsiniz
İki kardeşin fedakarlık öyküsü