İngilizcede “THE” kullanımı ve örnekler
İngilizcede tekil isimlerin önünde bir (a) blunduğunu gördük.
This is a tie.
That is a tomato.
is this a plate?
ıt is a shoe.
Ancak, ismin önüne bir sıfat geldiğinde bu sözcük isimle(a) arasına girer.Fakat bu durumda da (a) yine aynı görevi yapar.Anlamda bir şey kaybolmaz.
This is a blue tie.
That is not a small apple.
is it a big shoe?
it is a long knife.
İsmin önündeki (a)‘nin tamamen kalktığını da gördük.bu, ismin hemen önünde this,that sözcüklerinin kullanıldığı zaman.
This tie is blue.
That map is not big.
This man is young.
is this ship old?
That wall is not green.
This table is long.
Bu cümlelerde this,that birer işaret sıfatı olarak isimlerin önünde yer almakta ve onları işaret edip göstermektedir.
Bu dersimizin konusu olan ve isimleri önünde kullanılan the(dı) için bilği vermeden önce şu açıklamayı yapmak isitiyorum.
“Bir ” anlamına gelen (a) sözcüğü,”herhangi bir,o cins şeylerin içinden bir tanesi” gibi genel bir anlam taşır.
This is a house(bu bir evdir.)Cümlesinde bu şeyin bir ev olduğu,ev diye isimlendirilen şeylerden bir tanesi olduğu söylenmektedir.
That ve This sözcükleri birer işaret sıfatı olarak isimlerin önünde konulduğunda (a) sözcüğünün kalktığını ,this ve that’in bu drumda belli ve özel bir şeyi işaret ettiğini yukarda gördük.İşte bu derste ele alacağımız the(dı) sözcüğü de böyle bir anlam vermektedir.Önünde bulunduğu ismin belli,bilinen,hem sözü söyleyen hemde dinleyen tarafından bir şey olduğunu işaret etmektedir.
This is a table.(Bu bir masadır)
This table is big.(bu masa büyüktür)
The table is big.(masa büyüktür.)
Bu cümlelerin ilkinde görülen şeyin bir masa olduğu;”masa ” dite adlandırılan şeylerden herhangi bir olduğu anlatılmaktadır.
İkinci cümlede belli bir masaya işaret ederek onun büyük olduğu açıklanmaktadır.
Üçüncüsünde ise bu belirlilik daha iyi bir şekilde gösterilmektedir.
Bu konuda çok dikkat edilmesi gereken şey,her sözcüğün Türkçe karşılığı olduğu halde the sözcüğünü karşılayacak bir türkçe sözcük yoktur.Bu nedenle önünde the olan ismin belli bilinen bir şey olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır.
That is a door. “şu bir kapıdır.”(herhangi bir kapı)
That door is yellow”şu kapı sarıdır”(işaret edilen kapı)
the door is yellow.”kapı sarıdır”(bilinen,bizce belli olan sözü geçmiş olan kapı)
This is a map.(bu bir haritadır.)
This map is long.(bu harita uzundur.)
The map is long.(Harita uzundur.?
a tree (bir ağaç)
this tree(bu ağaç)
the tree(ağaç)(belli ve bilinen ağaç)
trees (ağaçlar)
these trees(bu ağaçlar)
the trees(ağaçlar)(belli ve bilinen ağaçlar)
This horse is white( bu at beyazdır)
The house is old(ev eskidir.)(bilinen bizce belli olan sözü geçmiş olan ev)
The shoe is big.(ayakkabı büyüktür.)
The doctor is young.(doktor gençtir.)
The man is a teacher.(Adam öğretmendir.)
The car is old.(otomobil eskidir.)
The door is open.(kapı açıktır.)
The window is shut(pencere kapalıdır.)
The boy is a student.(çocuk öğrencidir)
The boys are students.(erkek çocuklar öğrencidirler)
The girl is a nurse(kız bir hemşiredir.)
The girls are nurses.(kızlar hemşiredirler)
The man is a doctor(Adam bir doctordur.)
The men are doctors.(adamlar doktordurlar)
The women is fat(kadın şişmandır)
The boys are thin(Çocuklar zayıftırlar)
The plates are white(tabaklar beyazdır.)
The boat is black.(kayık siyahtır.)
The tin man is here(zayıf adam buradadır.)
The fat man ie there.(şişman adam oradadır.)
The ile belirtilen bir ismin önünde sıfat sözcüğü de olabilir.Bu durumda sıfat the ile ismin arasına girer.
The young girls are nurses.
The old man is a doctor.(di ould men iz ı doktı)
The long knife is here.
what colour are the small plates?
Şimdiye kadar verdiğimiz örneklerde okunuşunun “dı” olduğunu gördüğümüz the sözcüğü sesli bir harfle başlayan sözcüklerin önünde (di) şeklinde okunur.Bunu yukarda ” The old man is a doctor.” cümlesinde görüyüruz.
The oranges are yellow.(di orinciz a: yelou)
The apples are there.(di epılz a: deı)
Bu derste öğrendiğimiz yeni sözcükler:
here(hiı) burada
there(deı) orada
open(oupın) açık
shut(şat) kapalı
fat(fet) şişman
thin(tin) zayıf
teacher(ti:çi) öğretmen
student(stiu:dınt) öğrenci
nurse(nö:s) hemşire
the(dı) belirtici sözcük.
sö